//

Pis Roman: Hayrullah’ın Yıkılışı Hayaller ve Ölüm-XV

8 mins read

“Yaşım yirmi bir… Babamın yaşı elli bir. İlk defa ne zaman düşünmeye başladım, hatırlamıyorum. Fakat hayal dünyamın ne zaman ortaya çıktığını hatırlıyor gibiyim. Düşünmekle hayal etmek arasındaki karmaşık ilişkiyi tam olarak tanımlayamasam da bu karmaşık ilişkinin birbirini etkilediğini biliyorum. Aslında ilk hatırladığım, hayalimin gerçek bir yaşanmışlık olduğunu ileriki yaşlarda babamla bir muhabbetimizde emin oldum. Annemin beni emzirdiği günlerde; yanımda bir bebeğin, annemin memelerini emdiğini görüyordum. Bu bana yıllarca bir hayal gibi gelmişti. Fakat hayal miydi? Hafızamda kalan bu görüntünün aslında gerçek olduğunu ve çocuk yaşta kaybettiğim annemin anılarımda kalan görüntülerinden biri olduğunu babamın “Sen bunu hatırlayamazsın ki o zamanlar sen daha 7-8 aylıktın. Komşunun bebeği anne sütünden mahrum kalmasın diye, annen o bebeği iki hafta kadar seninle birlikte emzirdi. Annesi ağır hasta olduğu için.” cümleleriyle öğrenmiş oldum. Oysa ben bu görüntülerin tekrar tekrar farklı renkte elbiselerle yaşandığını hayalimde görüyordum. Bunu çok iyi hatırladığımı en sonunda kimi başka detaylar vererek babamı da ikna etmiştim. Anlattığım şey bir hayal değil farkındayım ama bu yaşanmış gerçekliğin zihnimin bir kenarında kalan o buğulu, tam ayrıştıramadığım görüntülerini hep hayal olarak tanımlıyorum. Annemle benim aramdaki ilk hayal…. 

Düşünceyle hayal arasındaki en temel fark sanırım düşüncenin analiz, sentez, değerlendirme gibi zihinsel süreçleri içerirken hayalin bütün bunlardan bağımsız olarak imgeler, sahneler, durumlar şeklinde görsel ve duyusal deneyimlerle ilişkili olduğudur. Düşünce kavramlarla oluşur oysa hayaller için sadece fantazya yeterlidir. Aklıma gelmişken Freud’un psikanalitik kuramında hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurları arasındaki bağlantıların ortaya çıkmasında hayal önemli bir yerdedir. Ona göre hayal gücüyle insanlar farklı dünyaları keşfedebilir, karakterler yaratabilir ve duygusal deneyimler yaşayabilirler. Hayal gücü, yeni fikirlerin doğmasına ve problem çözme süreçlerinin gelişmesine yardımcı olabilir.

Oysa benim iki gündür yaşadıklarım hayallerimi yıktı. İktidarın üniversiteleri baskılaması, okullardaki idari mekanizmanın tek tip insan profiline indirme çabası aslında direk olarak biz öğrencileri ilgilendiriyorken hiçbir öğrencinin bunu önemsemiyor olmasıydı. Oysa tek tip yönetim kadrosu demek; öğrencilerin doğal olarak ideolojik bir baskıya maruz kalması, kendi dünyamızı, ideolojimizi, fikirlerimizi özgürce ifade etmemize engel olunmasıydı. Doğrusu bütün bunları da geçtim, en yakın arkadaşlarımın bazılarının polisle işbirliği yaptığını farkettim. Polisler benim hakkımda her şeyi biliyordu. Üç dört kişinin bildiği mahrem konuşmaları bile. Bana o konuşmalardan soruyorlar böylece şunu ima etmiş oluyorlardı “Senin herşeyini biliyoruz!” Çevremdeki en yakın arkadaşlarım devlete çalışıyordu gönüllü veya korktukları için. Artık inandığım, güvendiğim hemen her şeyi kaybettim. Sokağa dahi çıkmak istemiyorum kimseyi görmek istemiyorum. Hayallerimi kaybettim…”

Hayrullah küçük not defterine bunları yazarken gözünden akan yaşlar sayfaların kenarlarına ve masanın kir pas içindeki örtüsüne damlıyordu. Kendi yalnızlığının, kimsesizliğinin yeni yeni farkına, hayatın ayırdına varıyordu. Belki de Hüseyin’in ona “Bu kadar politize olmamalısın.” tavsiyesini artık dinlemesi gerekiyordu. Hüseyin’e bir not bıraktı “Eve gidiyorum, araşırız.”

Bu arada unutmadan yazayım; İzzeddin’in karakoldan bırakılmasının ardından beni telefonla arayarak “Yazarım valla sen kral adamsın! Sen olmasan var ya bırakmazlardı beni oradan… Polis “Senin ebeni belleyeceğiz, sen ne diye bir kamu çalışanını bıçaklıyorsun lan!” dedi. Ona bi’ kafa atacaktım ama elim kelepçeli olduğu için ve sonrasında bütün karakolun üzerimden geçeceğini düşününce ne yapayım, ses çıkarmadım. Ama biliyor musun, savcıdan telefon gelince hepsi kuzu gibi oldu. “Sen kimi tanıyorsun lan böyle!” diyerek, ite kaka beni karakoldan siktir ettiler. Yazarım, sen gör başka kimleri tanıyorsun bee kim bilir (?)”

Önceki bölümde dediğim gibi bu İzzeddin’in ilişkilerimi farketmesi benim adıma çok büyük sorun olabilir. Mafya dahi kurmak isteyebilir bu hıyar herif, böylelerini çok iyi bilirim.

-Aaa Hüseyin Sümeyye’den mesaj geldi. “Rüveyda kız harika gidiyorsun. Ablan Sümeyye” diye yazmış. Bu ne zaman benim ablam oldu! Ama olsun yakınlaşmamız iyidir. Sanırım bu yazarı öldürme fikrinde işbirliği yapacağım Sümeyye ile…

-Defolun kızım ya! Hem yazar beni konuşturuyor diyorsun. Hem yazarı öldüreceğiz diyorsun. Sümeyye ile senin beynin sulanmış. Beni karıştırmayın da ne yaparsanız yapın!

-Yazar ölünce belki de sen bu romanı yazacaksın.

-Yok kalsın istemez!

Bu işler böyle gitmeyecek önlem almam lazım bu. Şu Sümeyye’yi bir bulsam…

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2386 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2386): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2146): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2386