//

Pis Roman: Sümeyye ve Gerçekler Birbirine Karışırken-9

9 mins read

“Selâm. İzzeddin ben. Romanın psikopatı. Çocukluğum ve gençliğim bir katil olmayı hayal ederek geçti. Sağolsun yazarımız beni bu romana dahil ederek hayallerimi gerçekleştirme imkanı sağladı. 37 yaşına gelmiş biri olarak yeteneği mi gösterme imkanı bulacağım için seviniyorum. Romanın okurlarını hayal kırıklığına uğratmamak için elimden geleni yapacağım. Şovun bir parçası olduğumun bilincindeyim, bundan emin olabilirsiniz. Bir katilin, bir psikopatın da hayatı, hayalleri, beklentileri var. Benim bir özgeçmişim var unutmayın! 

Sanırım ailem benim iyi okullara gitmem gerektiğini, iyi bir eğitim almam gerektiğini düşünmüştür. Fakat iyi okullara gidecek herhangi bir ekonomik imkana sahip olduğumuz söylenemez. İmkan sahibi olsaydık da ailem hiç oralı olmayacaktı gibi geliyor bana… 

Nasıl, ne zaman ve hangi nedenlerle psikopat oldum, tam olarak bilmiyorum. Sanırım asıl neden genetik. Genetik deyince “Ailende bir psikopat var mı?” diye sorarsanız, evet veya hayır diye cevap veremem. Ailemin geçmişini bilmediğim gibi akrabalarımı da tanıdığım söylenemez. Taşradan Ankara’ya göç edeli üzerinden iki kuşak geçmiş olan bütün aileler gibi…

Anne, baba sevgisini yeterince aldığım kanaatindeyim. Annem ne bana ne de kardeşlerime karşı ihmalkâr bir kadın değildi. Çok şefkatli, çok merhametli biriydi. Annemi anınca halen gözlerim dolar. Bütün bunlara rağmen ilk öldürmek istediğim insan annemdi. Bob Kane ve Bill Finger tarafından yaratılan Joker karakterini bilirsiniz, Onun annesine benzer annem. Hep beni korur, önemser ve akıl verirdi. Acaba Joker’in psikopat bir katil olmasında annesinin etkisi var mıydı? Cevap evetse büyük ihtimal benim de psikopat olmamda annemin etkisi büyük olmalı. Böyle olsa dahi onu suçlayamam. Acaba diyorum, Freud’un ‘Oedipus kompleksi’ olarak tanımladığı şey benim için geçerliydi de anne arzusu beni de mi psikopat yaptı, bilmiyorum. Bu çok pis bir teorik düşünce, insanı tahrik ediyor. Bu kadar değişik psikanaliz benim gibi varoş insanın kabul edebileceği şeyler değil. Böyle bilimselliği sıçayım! Fark ettiniz değil mi? Düşünce dünyamda, kültürümde kaybettiğim iktidar alanımı testosteronlarımla  püskürtmeye çalışıyorum: küfür ederek. Çok pis biri olmanın yolu kendi gerçekliğinizi ve iktidar alanınızı kaybetmemektir. Ben gerçeğim, iktidarım da gerçek! Ben varım, başkalarının olması gerekmez. Benden başka var olmaya çalışanları var ya onların…”

Bir yandan da Rüvey’da kaptırıp gittiğim İzzeddin’in konuşmalarına müdahale ederek  “Hadi be yazar, yeter artık bizi unutturma okura. Yeter şu psikopatı ortalığa atıp konuşturduğun! cümleleriyle zihnime girmeye beni yönlendirmeye çalışıyor. Rüveyda çok kıskanç bir kadın. Kendinden daha fazla konuşan birini çekemiyor. Hep bu romanı domine etmeye, romanı kendi istediği yöne çekmeye çalışıyor. Romanın kahramanlarının tersine, yazılanların tamamını okuma gücüne sahip olması ona bu imkanı sağlıyor. Bu arada aklıma gelmişken bir şey söyleyeyim; Sümeyye’nin kahramanlara uyarılarda bulunarak mektuplar göndermesine bu aralar takmış durumda. Onların dünyalarına görünmezlik zırhıyla girip, mektuplarla fısıldayarak, romanı speküle etmesine gıcık olmuş. Dün Abdulgaffar’a bunları anlatıyordu. 

-Sanırım Sümeyye romandan kovulmasını sindiremediği için bizleri yazara karşı kışkırtıyor Hüseyin. 

-Eğer bu gerçeklerin farkındaysan bizleri uyarmalısın o zaman. Bu senin görevin, çünkü anlayabildiğim kadarıyla yazar seni seçmiş, hepimizi bir yana bırakıp. 

-Evet belki de öyle yapmalıyım, romandakileri Sümeyye’ye karşı uyarmalıyım, dedi Rüveyda bilmiş gülüşüyle.

-Fakat benim için bu mesele daha farklı bir yerde duruyor. Sümeyye’nin yazar tarafından öldürülmesi kesinlikle yazarın kendi egemenlik alanını tehdit eden bir başkasını istememesinden kaynaklanıyor. Yazar kahramanları üzerinden kendini var etmeye çalışıyor. Oysa Sümeyye buna karşı koydu ve bilinç altında yazarı çok farklı yerlere sürüklemeye çalıştı. Yazarın istediği rolü değil kendi rolünü var etmek istedi. Yazar da bununla baş edemeyeceğini görerek Sümeyye’yi öldürdü. Rüveyda, hatırlarsan sen yazarın çok muhafazakar biri olduğunu anlatıp duruyordun bize. Bugünkü konuşmanla senin muhafazakar bir dünyan olduğunu gördüm. Olanların arkasında kurduğun sebep-sonuç ilişkisi; hep var olduğunu düşündüğün egemenliği korumak. Olan değişmesin de ne olursa olsun. Olan ne? Senin var olduğuna inandığın yerde bir başkasının olmasına izin vermemek. Oysa Sümeyye bizi biçimlenmiş karakterlerimizle var olmamızı değil olabilirliklerin çok fazla olduğunu anlatmaya çalışıyor.

-Hı hı, çok salakça bir yaklaşım. Ben bizi korumaya çalışıyorum. Ya yazar bizi özel bir görev için yarattıysa ve o görevi yerine getirmemiz için bizi işliyorsa. Her romanın anlatmak istediği bir sonuç yok mu? Ve Sümeyye sırf bencilliği, kıskançlığı nedeniyle bizi etkilemeye çalışıyor ve yazarın ulaşmak istediği sonucu sabote ediyorsa? Belki sana muhafazakar gelebilirim ama sonucun Sümeyye’nin değil yazarın belirlemesini yeğlerim. Sonuçta bizi var eden o!

“Hişt yazar, bunların hepsinin ebesini…. Geberticem lan bunları!” dedi araya girerek İzzettin. Ne oluyor yahu kaç kişi bu yazdıklarımı okuyabiliyor. Ben sadece Rüveyda’yı böyle yaratmıştım, yazdıklarımı okuyabilen. Sen nerden çıktın lan İzzettin!

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2386 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2386): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2146): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2386