/

Bayramı Balkonda Karşılamak

Salgın nedeniyle bayramları evde kutlamak zorunda kalıyoruz. Bunlar yeni deneyimlediğimiz durumlar. Ramazan Bayramı, 19 Mayıs, 23 Nisan… Artık evlerden seremonilere katılmak durumundayız. Geçen 23 Nisan’da saat 21:00’de herkes balkonlarından İstiklal Marşı söyleyecekmiş,

More
/

Bugün Bayram / Esen Güney yazdı…

Bu gün bayram… Beni çocukluğuma götürüyor. Bayram aslında bir bakıma çocukluğumuz değil midir?  Çocukluğum Karadeniz’in yemyeşil bir köyünde geçerken bayramların heyecanı bir başkaydı. Yeni giysiler, yeni heyecanlar… Bayram namazımdan sonraki kahvaltı… O

More

Geçmişimle Varım

Korona salgınından önce bir ‘geçmişe takılma, geleceğe bak’ durumu vardı. Her zaman geçmişi kutsayan bir insan olarak bu ‘ geçmişe takılma’ telkinlerinden ben de etkileniyordum. Acaba bu kadar geçmişi düşünerek ve bazen

More

Bir Gün Tek Başına

Corona salgını, Will Smith’in başrolünü paylaştığı ‘ Ben Efsaneyim’ filmini çağrıştırdı.. Bu filmi yıllar önce izlemiş ve etkisinden uzun süre kurtulamamıştım. Şimdi televizyonlarda Newyork’un boş sokaklarını görünce Robert  Neville’nin (Will Smith) filmdeki

More

Bizim köyün Baba Vangası

Gece yatarken telefonumun ekranı rengarenk  görünüyor karanlıklar içinde. Whatsapp, gmail, twiter, olmazsa olmazsa google ve bunun gibi birçok uygulama. Hepsi parmaklarımın ucunda. Bir dokunuşumla, tüm varlığımla ordayım işte.  Odanın karanlığında gidemediğim yerlere

More

Bir Nefeste Dede Korkut’u Seyretmek

Geçenlerde devlet tiyatrosunun oyunlarından “Bir Nefes Dede Korkut” oyununa oğlumla  gittik. İyi ki de gitmişiz. Bazen tiyatroya ailemden birini veya bir arkadaşımı götürürken ödüm patlıyor. Oyun kötü olacak ve sıkılacaklar, diye. Bu

More

On İki Öfkeli Adam ve Beş Yüz Öfkeli Seyirci

Güneşli ve güzel bir İstanbul gününde Harbiye’de 2019 sonbahar sezonun benim için ilk oyununa gidiyorum. Marmaray’ı kullanarak ve sonrasında metroya aktarma yaparak Taksim’deyim.  Son zamanlarda Marmaray favorim. Üsküdar ve Kadıköy’e de artık

More
/

Lütfi Bey

Bir hastane odası… Hayata tekrar açılan bir kapı… Kimi zaman da üzerine kapanan son kapı… Gece yarısı susmuş koridorlardan inleyen bir çığlık ise nöbetin asıl başlangıç fişeği… “Hemşire Hanım, yetiş! Göğsüm ağrıyor!”

More