/

Pis Roman: Yazar Olmanın Şehveti-XXI

9 mins read

Bu romanı nasıl ve hangi şartlarda yazdığımı anlatsam bana inanmayacaksınız. Bu satırları, fırından çıkardığım ve soğumasını bile beklemediğim kekimi yerken yazıyorum. Hepinizin malumu olduğu üzere Sümeyye denen kadının, başıma açtığı belayı temizlemeye çalışıyorum. Buna ek olarak borçlularımın her gün bana gönderdiği avukat ihbarnameleri, bilmediğim görmediğim insanlardan tehditler alıyorum. Diğer yandan da yaşam konforumu bozmamaya uğraşıyorum. Her biri, birbirinden ayrı şeylermiş gibi davranmaya çalışıyorum.

Hayatım boyunca tehditlere alışkınım. Çok tehditler aldım ama genelde beni tehdit edenler kaçıp gitmek zorunda kaldılar. Fakat alacaklılar haklı olduklarından kaybolmadıkları gibi pek de alacaklarından vazgeçeceğe benzemiyorlar. Hayat yine de harika bir şey! Her ne kadar benim için baştan beri boktan olsa da…

Hayatımın büyük bir bölümünü teoloji ve felsefe okuyarak geçirdim. Buna siyaseti de eklemek gerekir. Fakat en etkili olduğum alan edebiyat oldu ve tabi ki yazmak… Yazma işini, hayatımın her döneminde başarılı bir şekilde gerçekleştirdim. Başka işlerde pek başarılı olduğum söylenemez. Böyle olunca Sümeyye’nin projesi olan “Pis Roman”nı ben yazmak istedim. Sümeyye aslında bok gibi bir yazardı. Kendi bilmişliği ile sağına soluna akıl veren, beceriksiz ve mutsuz bir anneydi. İntihar etmekten son anda ben vazgeçirip kurtardım. Evinin kirasına, çocuklarının mamasına kadar hep ben sağladım. Ama asla bildiğinden vazgeçmedi. Roman yazmak için elinden gelen herşeyi yapacağını söyledi. “Yapma kızım, etme bacım!” desem de dinlemedi. Romanı yazmak yerine onu bu romanın bir kahramanı hatta başrol oyuncusu yapmayı teklif ettim. Onu da kabul etmedi. “Pis Roman benim projem ve ben yazacağım!” dedi. Yapacak bir şey kalmamıştı…

Edebiyat ve roman konusundaki tutumu obsesif kompulsif bir hal almıştı. Gerçekte yapmak istemediği ama yapması gerekiyormuş gibi bir dürtüyle… Kaç defa sordum “Gerçekten sen bir edebiyatçı, bir roman yazarı olmak istiyor musun?” diye. Soruma her defasında farklı cevaplar verdi. Kimi zaman içinde bulunduğu şartlardan dolayı yazamadığını, “Yazıp da ne olacak, haklısın!” gibi cevaplar verdiğini…  Kimi zaman roman yazmanın kendisi için bir takıntıya dönüştüğünü ve bunu aşamadığını anlattı. Ben de ona Freudyen bir anlatıyla obsesif tiplerin zihninin, gerçekte kendisini hiç ilgilendirmeyen düşüncelerle dolu olduğunu; kendilerine yabancı gelen dürtülerle arada bir karşı koyamadıkları eylemlere başvurduklarını anlattım. “Senin zihnine takılan bu düşünce hiçbir anlam taşımadığı gibi çoğu kez, sana da saçma geliyor. Roman yazma düşüncen aslında hiçbir zaman eyleme geçmeyecek. Sen hastasın ve bunu kabul etmen lazım!” dedim. O her defasında beni yalanlasa da öyleydi. Şimdi hayal dünyasında kendisine yeni bir obsesif alan kurmuş. Beni hapse attırmaya, romanın kahramanlarını manipüle edip yönlendirmeye ve böylece romanımı kendisinin istediği bir yere çekmeye çalışıyor. Bütün bunların aslında kendisi için hiçbir anlamı yok. Oysa benim için bu roman şöhret olmanın, para kazanmanın bir aracı olabilir. Kendimi saygın, değerli ve işe yaramış biri olarak görebilirim. Ama bu kadın durmuyor. Beni engellemek için herşeyi yapıyor…

-Alo, İzzeddin neredesin?

-Kağıthane’den Sultanahmet’e doğru gidiyorum yazarım. Muiniddin bana bir yer ayarladı orada, senin de malumun. Şimdi Jelibon Cundiyi görmeye gidiyorum.

-Hı…Hayırlı olsun. Neyse sana şimdi bir şeyler söylemek için aradım. Yarın Bayezid Kütüphanesi’nde buluşalım. Romanın kimi yerlerini değiştireceğim. Artık Muiniddin’i öldürmeni istemiyorum. Senin psikopatik antisosyal kişilik bozukluğunu, başka birini öldürmek için kullanmak istiyorum.

-O nasıl olacak abi! Ben Muiniddin’i öldürmek için bayağı bir hazırlık yaptım. Tam işime konsantre oldum; şimdi gelmişsin romanı değiştireceğim, görevini değiştireceğim, diyorsun… Bu nasıl iş abi, bu nasıl roman ya! Sıçarım böyle romana!

-Tamam İzzeddin, uzatma istersen! Sonuçta böyle gerekti… Sümeyye denen kadın, bütün planlarımı alt üst etti. Şimdi sana başka bir görev vermem, zorunlu hale geldi. Muiniddin, bana başka bir işte lazım. Fizik ötesi aleme geçiş yollarını onunla bulabiliriz diye düşünüyorum. Sonuçta fizikçi… Metafizik aleme nasıl geçiş yapacağımızı bulabilir.

-Abi, istersen o iş için sen bir tane cinci hoca bul! Ne anlar fizikçi bu işlerden? Metafizik alem diyorsun…

-Oğlum İzzeddin, sen ne zaman bu kadar bilmiş oldun!

-Abi, ben de Boğaziçi’nden atılmayım, unuttu mu?

-Lan ne Boğaziçi’nden atılması! Onu ben uydurdum ki kızı tavlayasın diye!

-Olsun abi, beni de uydurmadın mı?

-Sen de haklısın… Neyse, Jelibon Cundi ile konuşurken dikkat et. Hiç tekin biri değildir. Onu başka bir roman için yaratmıştım. Yayınlamaktan vazgeçince buraya taşıdım bir işe yarasın diye. O da senin gibi manyak biridir. Sağı solu belli olmaz.

-Hım… Tamam abi dikkat ederim. Görüşürüz o zaman yarın…

-Tamam, hadi bakalım…

Rüveyda bütün bu yazılanları okuyordu. Abdulgaffar’a dönüp “Hüseyin, acaba diyorum; yazarın yanına mı geçsek, ona destek olsak(?) Bu adam Sümeyye ile baş edemeyecek… Romanı da batıracak, bizim de adımız kötüye çıkacak…”

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2386 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2386): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2146): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2386