Dizi-film sektörünün koronavirüs çıkmazı: Bundan sonra neler olacak?

10 mins read

Independentturkish sitesinin yaptığı haberde Koronavirüs salgını her söktörü olumsuz etkilediği gibi Türkiye’de dizi ve sinema sektörün de etkilediği inceleniyor. Independentturkish muhabiri Lale Elmacıoğlu, bu konuyu incelemiş. Özetini aldığımız haber…  Haber: Lale Elmacıoğlu

Halihazırda sorunlarla boğuşan sektörü bu kez de Kovid-19 vurdu. Dizi setleri durdu, filmlerin vizyona giriş tarihi ertelendi. Yönetmenler Hilal Saral, Ezel Akay, Altan Dönmez ile sendika başkanı Tuba Ataç yaşananları Independent Türkçe’ye değerlendirdi

Koronavirüs salgını dünyayı etkisi altına alırken, hem toplum sağlığına hem de ekonomiye darbe vurdu.

Sağlık açısından en riskli şartlarda görev yapan dizi-film sektörü çalışanları da yaşananlardan en çok etkilenenler arasında.

Birbirinden farklı mekanlarda, kalabalık gruplarla çekilen pek çok dizi ve film setinin bulaş riskine davetiye çıkarması nedeniyle durdurulması, direkt ve dolaylı yoldan yüzbinlerce kişinin etkilenmesine neden oldu.

Sektördeki son durumu Independent Türkçe’ye değerlendiren Sinema-TV Sendikası Başkanı Tuba Ataç ile yönetmenler Hilal Saral, Ezel Akay ve Altan Dönmez, insan sağlığının her şeyden önemli olduğunu vurgulayarak “Setleri Durdurun” çağrısı yaptı.

Bu sezon dizilerin devam etmesinin zor olduğunu belirten Ataç, Saral, Akay ve Dönmez’e göre haziran ayında vizyona girecek yeni diziler için de belirsizlik hakim.

Zira önümüzdeki ay başlanması gereken çekimler için henüz yaprak dahi kımıldayamıyor.

İşin sinema tarafında da durum farksız. Vizyona girmesi beklenen filmler, sonbahara ertelenmiş durumda.

Ancak bu durum film sayısındaki yoğunluk nedeniyle bir sıkışıklığa neden olabilir.

Ez cümle, dizi-film sektöründeki tüm hazırlıklar artık önümüzdeki sezona programlı vaziyette.

Ancak arada işsiz geçirilmesi muhtemel 6 aylık süreç can sıkıyor.

Özellikle de kaşe denilen haftalık ücretle geçimini sağlamaya çalışan set çalışanları darda.

“İnsanlar evinde karantinada yeni bölüm izlesin diye 300 kişiyi riske atmak korkunç”

Bu sezon çekimleri süren 40 diziden 4’ünün (Eşkiya Dünyaya Hükümdar olmaz, Arka Sokaklar, Gel Dese Aşk ve Sevdim Seni Bir Kere) setinin ısrarla sürdürülmesine tepki gösteren Sinema-TV Sendikası Başkanı Tuba Ataç, “Şu çok net ki, setlerini durdurmayan dizilerin yapımcıları ve kanalları, göz göre göre para için insanları tehlikeye atıyor“ dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na tüm setlerin durdurulması çağrısı yapan Ataç’a göre kanallar, yapımcılara “Sizden yeni kaset (bölüm) beklemiyoruz” demeden sorun çözülmeyecek.

Ancak dizilerden elde edilen yüksek gelir sebebiyle bazı kanallar ile yapımcılar, buna yanaşmıyor.

Sektörün istisnasının devlet kanalı TRT olduğunu söyleyen Tuba Ataç, “TRT’nin yaptığı gibi kanallar da çıksın açıklama yapsın. Yapımcılar, ‘Hükümet açıklama yapıp, setleri durdurmadan biz durduramayız, kanallarla anlaşmamız var, ortada çok yüksek rakamlar var’ diyorlar” ifadelerini kullandı.

Dizi-film sektörünün koronavirüs çıkmazı: Bundan sonra neler olacak? 1
“Fatmagül’ün Suçu Ne” dizisi tekrar bölümleri en çok gösterilen yapımlardan / Fotoğraf: Haberport

“Eski Türk filmlerini ya da dizilerin eski bölümlerini yayınlasınlar, çok seviliyor”

Dizilerin yeni bölümleri yerine neler yayınlanabileceğine ilişkin ise Ataç, “Yayınlanacak milyonlarca şey var. Hababam Sınıfı ve Süt Kardeşler gibi eski Türk filmlerini yayınlasınlar. Çok seviliyor. Dizilerin eski bölümlerini de yayınlayabilirler, Çukur dizisi ilk bölümünden itibaren yayınlanmaya başladı. Çizgi film yayınlasınlar isterlerse, insan hayatından daha mı önemli? İnsanlar evinde karantinada yeni bölüm izlesin diye 300 kişiyi riske atmak korkunç bir anlayış” dedi.

“Ekonomik destek paketleri bize uymuyor çünkü ne sigortalıyız ne de büyük işletmeci”

Dizilerde bölüm başına, kaşe olarak belirtilen haftalık ücret alındığını belirten Ataç’a göre sektörün en büyük problemi sürekliliğin sağlanamaması.

Basında dizi kazançlarına yönelik haberlerdeki astronomik rakamlara da değinen Tuba Ataç, “10-15 kişi çok yüksek gelir elde ediyor, binlercesi neler çekiyor. Yüksek kazandığımız da oluyor, işsiz kaldığımız da. İki sene dizin var, sonra iki sene boşta kalabiliyorsun. Her ayın başında maaşı yatan sigortalı işte değiliz. Açıklanan ekonomik destek paketleri bize uymuyor çünkü ne sigortalıyız ne de büyük işletmeci” sözleriyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan destek beklediklerini belirtti.

Sektör emekçilerinin büyük bölümünün geçmişteki işlere yönelik de alacakları bulunduğunu kaydeden Ataç, önce bu parayı almaya çalışacaklarını da sözlerine ekledi.

“Sadece bizim sektörde değil tüm sektörlerde ve hatta dünyada kriz var” diyerek yaşananları kabullenmeye çalıştıklarını kaydeden Tuba Ataç’a göre, 3 ay sonra düzgün işler ve düzgün insanlarla sektör eski günlerine dönecek.

“Biten işlerde herkes kaderi ile baş başa kalıyor”

Emmy ödüllü Kara Sevda dizisinin yanı sıra kült yapımlardan Aşk-ı Memnu, Fatmagül’ün Suçu Ne, Kuzey Güney’in yönetmenliğini üstlenen Hilal Saral da setlerin durdurulması çağrısı yaptı.

Hiçbir şeyin insan sağlığından daha önemli olmadığını kaydeden Saral sözlerini, “Bambaşka bir dünyaya uyandık. Bilimkurgu filminde gibiyiz. Bu bir vicdan sınavı. Çıkarılacak çok ders var, herkesin şapkasını önüne koyması gerekli” diyerek sürdürdü.

Hilal Saral, ekonomik krizlerin öncelikli olarak eğlence ve televizyon sektörünü vurduğunu, hali hazırda zor zamanlar geçiren sektörün tepe taklak olduğunu ve tüm planların değiştiğini anlattı.

Yönetmen Saral, yazın çekmeyi planladığı filmin de ertelenebileceğini söyledi:

Haberin detayı için Tıklayın

 

[su_posts posts_per_page=”1″ tax_term=”11″ order=”desc”]

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.