Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) 2023 Faaliyet Raporu yayımlandı. Raporda, teşkilatın Türkiye’nin milli güvenliğini korumak için hibrit tehditlere karşı hibrit mücadele yöntemini benimsediği vurgulandı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın, raporun sunuş yazısında, teşkilatın Türkiye’nin varlığına, bağımsızlığına ve milli gücüne karşı içten ve dıştan yöneltilen tehditleri bertaraf etmeye yönelik görevlerini kararlılıkla yerine getirdiğini belirtti.
Küresel ve Bölgesel Tehditler Karmaşıklaşıyor
Kalın, 2023 yılının küresel anlamda yeni krizler ve çatışmalarla karşı karşıya kaldığını, bölgesel ve küresel düzeydeki güç mücadelelerinin yanı sıra ekonomi, siyaset, enerji, teknoloji ve iklim gibi alanlardaki gelişmelerin de ülkeleri yeni sınamalarla karşı karşıya bıraktığını ifade etti.
Küresel ve bölgesel tehditlerin hibrit ve asimetrik hale gelmesiyle milli güvenliğin kapsamının giderek daha karmaşıklaştığını vurgulayan Kalın, MİT’in bu karmaşık tehditlere karşı farklı disiplinlere ait yeteneklerini kullanmaya ve geliştirmeye devam ettiğini aktardı.
MİT’in Hibrit Mücadele Yöntemi
Kalın, MİT’in tehditlerle mücadelede sahada aktif görev alma, operasyonel faaliyetlere ağırlık verme, yakın coğrafyalarda ve çatışma bölgelerinde milli çıkarları gözetme, istikrarsız coğrafyalarda sistem kurulmasına katkı sağlama ve aktif istihbarat diplomasisi yürütme gibi yöntemler benimsediğini kaydetti.
Tehditlerin hibrit hale geldiği bir ortamda MİT’in de hibrit mücadele yöntemini benimsediğini belirten Kalın, “Teşkilat, insan istihbaratı, sinyal istihbaratı, elektronik istihbarat, siber istihbarat, görüntü istihbaratı, uydu istihbaratı, İHA/SİHA teknolojileri, büyük veri analizi ve yapay zeka uygulamaları gibi imkan ve kabiliyetlerden faydalanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Kurumlar Arası Koordinasyon
Kalın, istihbarat ve güvenlik çalışmalarında kurumlar arası koordinasyonun önemini vurgulayarak, MİT’in geçen yıl ilgili kurumlarla istihbari birçok konuda koordinasyon kurduğunu ve güvenlik güçleriyle yekpare hareket ederek çok sayıda ortak operasyona imza attığını kaydetti.
MİT’in 2023 Faaliyet Raporu, Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik tehditlere karşı teşkilatın etkin mücadelesini ve bu mücadelede kullanılan modern yöntemleri ortaya koyuyor.
Terörle Mücadele:
MİT’in terörle mücadele çabaları, sadece istihbarat toplamakla kalmayıp aynı zamanda terör örgütlerinin faaliyetlerini çözümlemeye ve etkisiz hale getirmeye odaklanıyor. Bu çerçevede, 2023 yılında gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlar, PKK/KCK gibi örgütlerin lider kadrolarını etkisiz hale getirerek ve kritik altyapılarını imha ederek önemli başarılar elde etti.
MİT Başkanı Kalın, terör eylemlerinin failleri dahil olmak üzere birçok örgüt üyesinin yurt dışından Türkiye’ye getirilmesine karşı mücadelede önemli bir rol oynadıklarını belirtti. Ayrıca, FETÖ’nün mahrem yapılanmalarını deşifre ederek uluslararası alanda mücadeleyi güçlendirdiklerini vurguladı.
Radikal örgütlerle küresel düzeyde mücadele stratejisinin bir parçası olarak, DEAŞ gibi örgütlerin liderleri etkisiz hale getirilmiş ve Türkiye’ye yönelik potansiyel tehditler engellenmiştir.
Aşırı sol terör örgütlerinin liderlerinin etkisiz hale getirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülürken, örgütlerin Türkiye’yi tehdit ettiği bölgelerde önlem alınmıştır.
MİT ayrıca organize suç örgütleriyle mücadelede insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi faaliyetlerin engellenmesine odaklanmıştır.
Stratejik İstihbarat:
Stratejik istihbarata odaklanma çabaları, Türkiye’nin jeopolitik önemi ve etkinliğinin artmasıyla birlikte gelişmiştir. Teşkilat, ülkenin çıkarlarını koruyarak yeni fırsatlar ve kabiliyetler geliştirmek için çalışmaktadır.
MİT’in proaktif politika izleme vizyonu çerçevesinde Türkiye’nin varlık gösterdiği her alanda faaliyetlerine devam ettiği vurgulanırken, uluslararası ilişkilerde işbirliği ve rekabet dengesinin gözetildiği belirtilmiştir.
Gazze’deki insanlık dramına ilişkin olarak, MİT’in İsrail-Filistin çatışmalarının çözümü ve insani yardımların sağlanması için diplomatik çabalarını sürdürdüğü ifade edilmiştir.
MİT Başkanı Kalın ayrıca, yabancı istihbarat servislerinin Türkiye’deki ajanlık ağlarının çökertilmesine ve ülkenin espiyonaj sahası olmadığının vurgulanmasına özel bir önem verdiğini belirtti. Ayrıca, siber güvenlik konularında da önleyici tedbirler alındığına dikkat çekti.
