//

Pis Roman: Sümeyye’nin Ölümü ve Rüveyda’nın Doğuşu-2

8 mins read

Hani şu önceki bölümde Sümeyye’yi öldürüp yerine Rüveyda’yı getirmiştik hatırladınız mı? Rüveyda, Hacettepe İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda okuyan İstanbul doğumlu bir kızımız. Ailesinden ve şehrin kalabalığından kaçarak, büyük bir şehir olsun ama yaşanabilir olsun düşüncesiyle Ankara’ya gelip orada okumaya ve yaşamaya çalışıyor. Sarıya boyadığı küt saçları ve astigmat gözlüğünün arkasındaki yeşil gözleriyle sevimli bir kız. Her ne kadar kendisini çok güzel zannetse de doğrusu o kadar güzel değil. Erkeklerin dikkatini çekebilir ama kendisini manken sanıyor, asıl kötü olan da bu…

Salı günü…

Kapı çaldı, okula gitmeden önce hazırladığı kahvaltı masasından kalktı. Kapıyı açmaya giderken saate baktı; 10:30’du. Kapıda bekleyen kargo görevlisi kapıyı bir daha çalacaktı ki içerden “Kim o?” sesi yükseldi. “Kargo!” diye cevap verdi. Rüveyda kapıyı açtı. Eline uzatılan zarfı aldı, teşekkür etti.  Zarfın üzerinde sadece kendi adresi yazılıydı. Gönderenin adı veya herhangi bir şey yazılı değildi. “Kim lan bu denyo!” diye içinden geçirdi. Biraz da ürkmüştü…

Rüveyda biraz tereddütle zarfı açtı. İçinden kendisine hitaben bir mektup ve bir de sözleşme çıktı.

“Rüveyda merhaba… Ben Sümeyye. Senden önceki romanın kahramanı. Öncelikle özür dilerim, mektubu isimsiz gönderdiğim için. Ama bunu yapmam lazımdı çünkü bu mektubu sana gönderdiğimi anlarsa kesin engel olur ve büyük ihtimalle kargocuyu da benim gibi öldürürdü. O acımasız bir katil, unutma! Mektubun yanında sana romanda olmam için bana imzaladığı sözleşmeyi de gönderiyorum. Eğer bir gün işine yararsa kullanırsın. İleride benimle ilgili bir soruşturma açılırsa polislere verirsin. Böylece benimle onun arasındaki ilişkiyi deşifre ederek kendini korumuş ve benim de intikamımı almış olursun. 

Aşağıda yazdıklarımı da lütfen dikkate al!

Yazar, sanırım seni aileden uzaklaştırmak için siyasi veya dini bir örgüt içine sokacak, o da olmazsa mafyanın bir elemanı yapacak. Ardından senden büyük bir roman yazarı çıkaracak. Beni mafyanın eline düşmüş bir fahişe yapmak istemişti ama ben kabul etmedim. Kabul etmeyince de beni bankada bir memur yaptı. Oysa ben, ona kaç defa psikiyatr olmak istediğimi söylemiştim. Hiç oralı olmadı. Bankada bir memur nasıl olur da roman yazar? Ya onu geçtim bir fahişe nasıl roman yazarı olacak? Tutturdu “Hayır harika bir roman yazarı olur fahişeden. Neden olmasın? Hem denenmemiş bir şey romanda” diye bana uzun uzun nutuk attı.

Ayrıca seni Hüseyin diye birine romanda aşık edecek. Asla ona aşık olma. Tam bir mal, eziğin teki. Okulun en çalışkan öğrencisi olmasına aldırış etme. Gelecekte başarırız, işsiz güçsüz biri olacak. Çünkü senden önce romanda ben onunla evliydim Ama yazarın bütün dayatmalarına rağmen onu hiçbir zaman sevemedim. Bunu ona söyleyip ayrılacaktım. Hatta bunun bir kabus olması gerektiğini romanda yazmasını istedim ama yapmadı. Beni öldürmeyi tercih etti. Sen, bence Hayrullah’a aşık ol. Onu kendine aşık et. O çok zeki, entelektüel biri. Gelecekte büyük bir roman yazarı olabilir. Hatta belki de bu yüzyılın Dostoyevski’si olacak. Tamam farkındayım fazla abarttım. Bunu önemseme ama bana güven. Hem bu yazar seni benim gibi romanda öldürse dahi, Hayrullah senin romanını zaten yazar. Kendine iyi bak, dediklerimi sakın unutma. Öptüm. Sümeyye…”

İlginç, gerçekten şimdi üzüldüm. Sümeyye’nin onu öldürmeme bu kadar üzüldüğünü ve bana bu kadar kırıldığını bilsem, öldürmezdim. Madem Hayrullah’ı bu kadar sevmiş, ona metres yapardım. Belki daha çok hoşuna giderdi. Sümeyye’yi öldürmemin pek çok sebebi var ama onlar arasında Hüseyin yok. Sadece Rüveyda’yı provoke etmeye çalışıp benden intikam almaya çalışıyor.

Ben Sümeyye’yi neden öldürdüm(?) Son zamanlarda tutturdu “Bir roman yazayım ama pis bir roman olsun.” diye. Yazdıklarından anladığım kadarıyla da cinsel problemleri var gibi gelmişti. Düşünün, hep böyle pornografik şeyler yazıyor; dışkılı mışkılı şeylerden bahsediyordu. Bu benim romanımda asla olamaz. Hem evli birinin eşcinsel olmasını nasıl sürdürebilirim bir romanda. Kentli bir kadının hayata dair çıkarsamaları ve karşılaştığı sorunları yazacakken birden dondan çıkmış gibi pek çok şeyi karmaşık hale getirdi. Ve sonunda onu öldürmek en doğru çözüm olarak kafamda netleşti. Ama Rüveyda öyle mi olacak?

Hayır!

Pis Roman’ın tamamını okumak için linkten satın alabilirsiniz: TIKLA

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.