Fütürizm ve Bir Eser Okuması Örneği

19 mins read
6
Fütürizm ve Bir Eser Okuması Örneği

Fütürizm ve Bir Eser Okuması Örneği

Fütürizm ve Bir Eser Okuması Örneği Gelecekle ilgili kurmacalar yapmak, öngörüde bulunmak, kafa yormak; geçmişte olduğu gibi bugün de pek çok sanatçı ve düşünürün ve insanların ilgisini çekmektedir. Teknolojinin büyük bir hızla yerini daha yeni olana bıraktığı günümüzde dijital sanatın sanat olup olmadığı gibi yeni durumlar, geleceğin nasıl şekilleneceğine olan ilginin sürdürülmesinde etkili olmaktadır. Gerçek dijital çalışmalarda plastik olanla ilişki kurmadan ve ilişmeden, bir yığın rakamla oluşturulan görüntülere acaba sanat denebilir mi, gibi sorular cevap beklemektedir. Teknolojik gelişmenin insan yeteneğini aşacağının bu kadar netleşmiş olmasını ve aynı soruların zamanla fotoğraf makinası için sorulduğunu düşünürsek, bu konularda toptancı yaklaşımların ömürsüz olduğu, durumun açık uçlu olduğu ve zamanla şekilleneceği anlaşılmaktadır. 

 

Bunların ışığında 1900’lerde ilerlemeye inanan insanları anlamak, artık bugün güç değildir. Çağımızda üzerimize yağmur gibi yağan teknoloji, o gün; evlerde elektrik, asansör, radyo, motorlu taşıt gibi temel özlemleri ifade ediyor ve insanlar bu teknolojik gelişmeleri, ilerlemenin gereği olarak görüyor ve arzuluyordu. Hatta bunların pek çoğu insan hayatında rahatlama sağlamıştı. Herkes makinaların evreni kurtaracağına inanmasa da, geleneklerden kurtulmanın gereğine, yeni güçlere ve iyi bir dünyaya olan inanç artmış, tüm sanat alanlarında etkisini göstermeye başlamıştı. Edebiyat alanında bilim kurgu geleneği gelişmiş, günümüzde robotların temel özne olduğu kurgular gibi, uzay maceraları ile ilgili konular ilgi çekmeye başlamıştı. Müzik alanında ise sert ritimler teknolojik dünyaya özgü olarak değerlendiriliyordu. Büyük ilgi gören caz müziğin, hem yeni olanı, hem ilkel olanı uzlaştırdığı düşünüldü ve çağa uygun olarak değerlendirildi.

Aslında daha önceleri Fütürizm Tanrıbilim(Teoloji) ile ilgili bir kavramdı ve Kutsal Kitap’ın olacağını haber verdiği olayların henüz gerçekleşmediği inancını içeriyordu. 1909 yılında ise bir kültür akımının adı oldu. Kısa bir süre sonra da, sokaktaki insanın sanat ve tasarımda ileri saydığı her şey için kullanılan bir deyim olarak kullanılmaya başladı. Fütürizm Avrupa merkezli (İtalya ve Fransa) olarak 1909’da bütün dünyaya tanıtıldı.  Fütüristler etkili ve coşkulu bir dille, mekanik güçlerle donanmış bir dünyayı alkışlıyor, geçmişle bütün bağlarını koparıyordu. Hızı ve saldırganlığı, yurtseverliği ve savaşı yüceltiyor ve bunun dünyanın sağlığa kavuşması için tek çare olduğuna inanılıyordu. Geçmişin kutsal kalıntılarının saklandığı yerler saydığı kitapları ve müzelerin yıkılacağına dair söz veriliyordu.  

Hızı ve saldırganlığı yücelten Fütürist yaklaşımlar, ülkelerde siyasal birliğin sağlanmasında etkili olmuştur. Anneler ve genç kadınlar, askere oğullarını ve eşlerini coşkuyla uğurlamışlar, bunun dünyayı temizleyeceğine inanmışlardı. Yurtseverliği öne çıkaran, savaşın tek çare olduğu görüşü zamanla savaş çığırtkanlığına dönüşmüştü.  Fütüristler savaş propagandası yapıp ülkelerinin birinci dünya savaşına girmesinde teşvik edici olmuşlardır. 

Tüm bu teşvikler ve baskılar sanatçıların kendine olan güven duygusunun kaybolmasına sebep olmuştu. Fütüristlerin üzerinde anlaştıkları bir yöntemleri olmamakla beraber, abartılı görüşlerine uygun bir anlayış da ortaya koymamışlardır. Yine de tüm bu gelişmeler plastik sanatlar üzerinde de etkili olmuş ve makinaların yarattığı görsel etki ve devinim, sanatçıların ilgisini çekmiş, makine ve hız devrin simgesi olmuştu. Tüm bu saldırgan, yıkıcı ve kışkırtıcı tutumlara rağmen plastik sanatçıların elde ettikleri sonuçlar etkili ve çarpıcıydı. 

Bu dönemin güçlü temsilcilerinden biri hem akımın kuramcılarından hem de sanatçısı olan Umberto Boccioni’nin; Rönesans mihraplarında süsleme olarak kullanılan panolar düzeninde yaptığı üçlü resminden birini öznel inceleme yöntemiyle inceleyelim. Bu yöntemde öznel anlam çıkarma ve eser inceleme bağlamsal bilgiye bağlı olmadığından her kesimle paylaşılması mümkün olan bir eser okuma yöntemidir.   

   Eser İnceleme – Umberto Boccioni, Ruh Durumları 

Fütürizm ve Bir Eser Okuması Örneği 1
Umberto Boccioni. Ruh Durumları, Uğurlamalar. 1911. Tual üzerine yağlı boya, 70x96cm. Modern Sanatlar / Müzesi New York.

Bir eseri öznel açıdan incelemek dört temel bölümde gerçekleşir. Bu dört bölümün her biri başındaki rakamlarla belirtilmiş ve kısa açıklama yapılmıştır. Şimdi eseri inceleyelim.

1-Betimleme ile başlıyoruz ve gördüklerimizin dökümünü yapacağız. Resimde öncelikle dikkati çeken bir rakam görünüyor 6943. Burada hemen yeni bir soru üretmeliyiz, bu rakam ne olabilir? Simge olabilir. Yani bir şeyin yerine geçen başka şey. Aslında bir resimde renk, şekil ve formlar, yani elemanların hepsi gerçeğin yerine geçen simgelerdir ve eser simgelerden oluşur. Öyleyse bu rakam bir şeyin simgesi olabilir. Görsele dikkatlice bakalım, başka simgeler var mı? Dikkatlice görsele baktığımızda rakamın altında iki yuvarlak veya oval, iç içe geçmiş geometrik form ve siyah kontürlü çatılı yapı görünüyor, şimdi bunun ne olabileceğini de düşünmeye başlayalım. 

Görselin sol üst köşesinde bir simge daha görüyoruz. Uzaklardaki enerji nakil hattı şehirlerarası mesafeleri ve uzaklardaki yerleşim yerlerinin simgesi olarak bize uzakları çağrıştırıyor. Sağda ve solda yeşil yongalar gibi iç içe geçmiş formlar dikkat çekiyor. Siyah kontürlü çatılı yapı acaba bir tren, yuvarlak iç içe geçmiş sarı kırmızı geometrik form, trenin ışıkları (far) olabilir mi? Bu durumda 6943 sayısı belki, trenlerin üzerindeki sefer sayısı olabilir. Uzaktan görünen enerji nakil hatları, trenin şehirlerarası yolları kat ettiğinin simgesi olabilir.    

2- Çözümleme bölümünde görseldeki nesneler arasındaki bağlantı ve ilişkiler ile ilgili sıcak renkler mi, soğuk renkler mi baskın, resme geometrik çizgiler mi, organik çizgiler mi hâkim, örüntü nasıl sağlanmış, resmin ön planında ne var, arka planda ne var, resimde kaç uzam var gibi ürettiğimiz soruların karşılıklarını arayalım. 

Görselde geometrik çizgiler çoğunlukta. Organik çizgi olarak turuncu ve sarı şerit gibi görseli köşeden köşeye bölen ve sağa doğru da uzanan yol veya nehir gibi bir uzam var. En sol köşede rakamın altındaki iki yuvarlak daireye benzer iç içe geçmiş iki sarı form var. Şimdi gördüklerimizi ilişkilendirmeye çalışırsak: Sağda ve solda geometrik yeşil yonga gibi formlar kucaklaşan insanlar olabilir. Tüm insanların yeşil olduğu düşünülerek, insanların çoğunun asker olduğu düşünülebilir. Bunların yonga gibi iç içe geçmesi uğurlayanların yolcuları kucaklamasının simgesi olabilir. Ortadaki açık renk bulut gibi form buharlı trenin varlığını güçlendirmektedir. Rakamın altındaki yuvarlak geometrik form trenin farları olabilir. Sol alt köşedeki sarı form da diğer peronlardaki başka trenlerin de varlığının simgesi olabilir. Turuncu organik nehir ya da yol gibi görünen form da tren yolu, arkaya doğru tekrar ederek uzanan bina gibi geometrik siyah kontürlü yapı, tren vagonları olabilir ve bu yapının konvoy gibi devam ettiğini de görebiliyoruz. İyice baktığımızda bunun buharlı tren olabileceğini buradaki rakamın tren numarası veya sefer sayısı olabileceği ihtimalleri gittikçe güçleniyor.

3- Yorumlama özel anlam çıkarma sürecidir. Bu nedenle hiçbir yorum tam ve eksizsiz olamaz ve hiçbir yorum da yanlış değildir. Burada amaç geçerli sebep göstererek özel anlam çıkarabilmektir.  Resim bize hangi duyguları veriyor, hangi tadı alıyoruz, hangi kokuyu alıyoruz, kendimizi resmin neresine koyardık, resmin adı ne olabilirdi gibi soruların cevapları aranır. Hangi koku ve tat sorusunda resme bakıp resimden gerçekten tat ve koku almaya çalışarak cevap bulunmalıdır. Örneğim, parfüm kokusu, ter kokusu, deniz kokusu, toz, baharda sabah kokusu, kahve kokusu gibi hissederek bulmalıyız. Aynı şekilde aldığımız tatları bulmak için de resme odaklanarak dikkatlice bakmalıyız. Bu soruların cevapları her bireye göre farklı olacağından kendi cevaplarımı yazmak uygun olmaz.  Ancak okuyucu görsele bakarak yorumlama sorularının kendisindeki karşılıklarını bulmak ve özel duyumlarla sağlanabilir. Bu amaçla az önceki sorularımıza cevaplar vermeli, gerekirse akla gelen başka sorular varsa onların da cevaplarını aramalıdır. Umberto Boccion’nin, Ruh Durumları Serisinde Uğurlamalar adlı resmini inceledik. Sizin aklınıza gelen isim buna yakın mıydı?

 4-Yargılama sanat eserinden anlam çıkarma ve estetik yargı sürecidir. Resmi sanatçının niçin yapmış olacağını ve hangi kurama girdiğini ve niçin beğendiğimizi veya beğenmediğimizi ve hangi kurama girdiğini ifade etmemiz beklenir. Şimdi bu soruların bir kısmına cevap verebiliriz. Örneğin görsele bakarak resmin hangi kurama girdiğini söyleyebiliriz. Resim biçimci ve dışavurumcu kuramların her ikisine de girmektedir. Biçimcidir çünkü sanatçı hem biçimleri ve hem de sanatın elemanlarını etkili şekilde kullanmıştır. Aynı zamanda resim dışavurumcudur, çünkü sanatçı duygularını malzemeye yüklemiş, duygularını ifade etmek için malzemeyi ve renkleri içinden geldiği gibi kullanmıştır. Bu görseli beğenip beğenmediği okuyucunun kişisel sorusu olduğundan her okuyucu kendi cevabını kendine verebilir. Ancak bireyler genellikle bir görseli dikkatli bir şekilde inceledikten sonra anlam çıkarabilmiş olmaktan mutlu olur ve inceledikleri resmi beğenirler. Çok az okuyucu bana kötü duygular veriyor beğenmedim cevabını vermekle birlikte, bu okuyucular da zamanla eserlerin varlık sebebinin sadece iyi duygular vermek olmadığı, sanatın eğlence ve keyifli zaman geçirmekten farklı bir boyutunun olduğunu fark ederler. Bu kişiler çok az olmakla birlikte sanatla çok geç karşılaşmış olmaları sebebiyle sanatın doğasına uygun olmayan cevaplar da verebilmektedirler. Bu durum yanlış olarak görülmemeli, birey kendine zaman vermelidir. Öznel anlam çıkarmada herkesin anlamı farklı olacaktır ve burada doğru veya yanlış söz konusu değildir. Amaç geçerli sebep göstermek ve anlam çıkarmaktır. 

Öznel inceleme yöntemiyle eserden anlam çıkarabilir ve bir yargıya varabiliriz. Eser ve sanatçı ile ilgili bağlamsal bazı bilgileri kazanmak süjenin ilgisini devam ettirmesine ve arzu etmesine bağlıdır. İncelenecek estetik obje, bir resim olabileceği gibi, bir afiş, bir grafik tasarım, bir heykel veya bir mimari yapı da olabilir. Burada anlatılan akımla ilişkili olması açısından dönemin anlayışıyla yapılmış bir resim incelenmiştir.

Sanatın varlığının herkese dokunması dileğimle…

Mukadder Özdemir Balakoğlu

Sanat eğitimi uzmanı.  Yıldız Teknik Üniversitesi Temel Eğitim Bölümünde Öğretim Görevlisi. Alanında “Sanat Eğitiminde Duyusal Algı ve Estetik” ve “Duyusal Algı Eğitiminde Resim Uygulaması” adlı kitapları vardır. Bazı resimleri bazı özel kolleksiyonlarda bulunmaktadır.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2386 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2386): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2146): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2386