Yeni bir araştırmaya göre, sağlıklı beslenme bunama riskini azaltmıyor. Son rapor, Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme rejimini takip etmenin bilişsel gerileme olasılığını en aza indirebileceğini iddia eden önceki araştırmalarla çelişiyor.
Akdeniz diyeti uygulayan kişiler bol miktarda sebze, fasulye, bezelye, meyve, balık ve sağlıklı yağlar tüketiyor. Bu diyet uygulayanlar ayrıca süt ürünleri, et ve doymuş yağ asitlerinden de kaçınırlar.
Demansın birden fazla türü olsa da Alzheimer hastalığı en yaygın olanıdır. Hafıza kaybına, kafa karışıklığına, dil ve anlama güçlüklerine ve hatta davranış değişikliklerine neden olabilir. Bu semptomlar genellikle hastalar yaşlandıkça daha da kötüleşir.
Araştırmacılar ortalama yaşı 58 olan 28.000 kişiyi 20 yılı aşkın bir süre boyunca takip etmiştir. Çalışmanın başlangıcında katılımcıların hiçbirinde demans yoktu. Bu süre zarfında katılımcılar yedi günlük bir gıda günlüğü, ayrıntılı bir gıda sıklığı anketi ve bir mülakat doldurdular.
Çalışmanın sonunda, 1.943 kişi (%6,9) Alzheimer hastalığı ve vasküler demans dahil olmak üzere demans tanısı aldı. Neurology dergisinde yayınlanan çalışmada, her bir kişinin diyetinin Akdeniz diyetiyle ne kadar uyumlu olduğu incelendi.
Sonuçları analiz ettikten sonra araştırmacılar, bir hastanın diyetiyle demans riskinin azalması arasında herhangi bir bağlantı bulamadı. Ancak, insanların ne yediklerini yanlış bildirme riski nedeniyle daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Lund Üniversitesi’nden çalışma yazarı Isabelle Glans bir basın açıklamasında “Diyetin demans riski üzerindeki etkilerine ilişkin önceki çalışmalar karışık sonuçlar vermiştir” diyor. “Çalışmamız diyet ve demans arasındaki olası bir ilişkiyi dışlamasa da, uzun bir takip süresi olan, diğer bazı çalışmalardan daha genç katılımcıları içeren ve insanların yıllar önce düzenli olarak hangi yiyecekleri yediklerini hatırlamalarını gerektirmeyen çalışmamızda bir bağlantı bulamadık.”
“Diyet tek başına hafıza ve düşünme üzerinde yeterince güçlü bir etkiye sahip olmayabilir, ancak muhtemelen bilişsel işlevin seyrini etkileyen diğer faktörler arasında bir faktördür. Risk faktörlerini kontrol altına almak için diğer önlemlerin yanı sıra diyet stratejilerine de ihtiyaç duyulacaktır” diyen İsviçre’deki Basel Üniversitesi’nden Nils Peters, çalışmaya eşlik eden bir başyazı kaleme almıştır.
Amerikan Nöroloji Akademisi, 38.000’den fazla üyesiyle dünyanın en büyük nörologlar ve nörobilim uzmanları birliğidir. Beyin ve sinir sistemi bozukluklarından muzdarip hastalara en yüksek kalitede bakımı teşvik etmeye adanmıştır. Bu hastalıklar arasında Alzheimer hastalığı, felç, migren, multipl skleroz, beyin sarsıntısı, Parkinson hastalığı ve epilepsi yer almaktadır.
kaynak: Association Between Dietary Habits in Midlife With Dementia Incidence Over a 20-Year Period
