Modern Kimyanın Kurucusu: Robert Boyle

15 mins read
Modern Kimyanın Kurucusu: Robert Boyle

Modern Kimyanın Kurucusu: Robert Boyle

17. yüzyıl modernleşmesinin önde gelen isimlerinden Robert Boyle, 25 Ocak 1627’de İrlanda’nın Lismore kentinde doğdu. Anglo-İrlandalı doğa filozofu, kimyacı, mucit ve teoloji yazarı olarak özellikle kimya alanında göstermiş olduğu başarıları nedeniyle döneminin en iyi doğa filozoflarından biri olarak kabul ediliyordu.

Modern Kimyanın Kurucusu: Robert Boyle

Modern anlamda ilk “element” tanımını yapan bilim insanıdır. Gazın basıncıyla hacmi arasında bir bağlantı olduğunu açıkladığından bu bağıntının adı “Boyle – Mariotte Yasası” olarak isimlendirilmiştir. En çok matematik ve fen alanında yaptığı çalışmalarla hatırlanmaktadır. Araştırmalarının ve de kişisel düşüncelerinin açık bir şekilde simyacılıkla bağlantısı olsa da, genellikle, ilk modern kimyager olarak görülür. Çalışmalarının arasından en ünlüsü, The Sceptical Chymist (Kuşkucu Kimyager), kimya alanında bir dönüm noktası olarak görülür.

Kimyanın ilke ve yöntemlerini doğal dünya ve tıbba uygulama gereğini duydu. Bu teorileri o kadar güçlü bir şekilde savundu ki daha sonra kendisine “Kimyanın Babası” şeklinde unvan verildi. Fakat bilimsel çalışmaları sadece kimya değil, hidrostatik, fizik, tıp, yer bilimleri, doğa tarihi ve simya gibi birçok alanda yer alıyordu. Boyle’un ayrıca matematik ve fen alanında da sayısız çalışması olmuştur.

Ayrıca çalışmaları ya da ilgi alanları arasında İncil, akıl, filozofun rolü üzerine Hıristiyan adanmışlık, etik ve teolojik yazılar yer aldı. Kutsal Yazıların çeşitli dillere çevrilmesinin yanı sıra birçok dini misyon üzerinde de hayatı boyunca çalıştı. 1660 yılında Londra Kraliyet Cemiyeti’nin kurulmasında da payının olduğu biliniyor.

Robert Boyle kimdir? Çocukluğu ve Eğitim Hayatı

Robert Boyle doğuştan itibaren sıradan bir çocuk değildi. İngiltere’nin en zengin ailelerinden birinin üyesi oldu. Oldukça şanslı bir çocukluk yaşadığı söyleniyor. Şanslı olmanın yanı sıra sıra dışı bir çocuktu. Richard Boyle’un, İrlanda Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Fenton’un kızı olan ikinci karısı Catherine’den on dördüncü çocuğu, yedinci oğlu olarak dünyaya geldi. Onu diğerlerinden ayıran birçok özelliği vardı. Konuşmayı erkenden öğrendi. Yazı yazmayı ve okumayı da aynı şekilde.

Robert Boyle, sekiz yaşında, çalışkan ve oldukça zeki olan yapısının hızla ortaya çıktığı Eton Koleji’nde örgün eğitimine başladı. 1639 yılında kardeşi Francis Boyle ile, öğretmenleri “Isaac Marcobes” önderliğinde bir kıta gezisine başladılar. Boyle bu gezi esnasında yalnızca 12 yaşındaydı.

1641-1642’de, İrlanda isyanı patlak verdi. Bu büyük bir ayaklanmaydı. İrlandalı Katolikler tarafından çıkan isyanda, isyancılar birçok kaleyi, kasabayı, evleri hatta vilayetleri ele geçirdi. Karşı tarafta ise İrlanda Krallığı, İngiltere Krallığı ve bazı sömürgeci İskoç Protestolar vardı. Bu oldukça karışık ortamda Francis eve dönmeyi tercih etti. Robert ise Cenevre’de hocasıyla birlikte kaldı ve çalışmaya devam etti.

Edebiyat Merakı ve Hayranlık Uyandıran Kimyagerler

Boyle, 1644’te İngiltere’ye döndü. Burada  Dorset’teki aileden kalan mülkü Stalbridge’de ikamet etti. Orada, bir kısmı Fransız popüler edebiyatından, özellikle de aşk yazılarından alınan üslup ve retorik modelleri kullandığı yazılar yazdı. Ahlak ve adanmışlık üzerine yazılar yazarak edebi bir kariyere başladı.

1649’da ise her şey tekrar değişti. Onu büyüleyen bir süreç olan bilimsel deneylerle birlikte tekrar doğayı araştırmaya başladı. Boyle’un deneysel kimyaya olan ilgisini artıran bir grup filozof ile toplanmaya başladı. Bu grup birkaç kimyagerden oluşuyordu. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nden genç bir göçmen olan George Starkey.

George Starkey, bir Amerikalı simyacı, tıp doktoruydu. Batı Avrupa’da geniş çapta kitleyi etkiledi; özellikle Robert Boyle ve Isaac Newton da dahil olmak üzere önde gelen bilim insanlarını etkileyen çok sayıda makale ve kimyasal inceleme yazdı. 1650’de Londra, İngiltere’ye taşındıktan sonra Starkey, ‘Eirenaeus Philalethes’ takma adı altında yazmaya başladı. İngiltere’de kaldı ve 1665’te Londra’da Büyük Veba başladı. Veba salgını onun da ölümünün nedeni oldu. Starkey, ölümüne kadar tıp ve simya alanında büyük başarılar elde etti.

Bilimsel Kariyerin Doruk Noktası

Robert Boyle, 1652 yılından 1654’ün çoğunu İrlanda’da aile topraklarını denetleyerek geçirdi. Bununla birlikte ayrıca bazı anatomik diseksiyonlar yaptı. 1654’te Oxford’tan davet aldı. Bu daveti kabul etti ve hemen evini taşıdı. 1656’dan 1668’e kadar üniversitede ikamet etti. Burada üniversitenin tahsis ettiği lojmanda yaşıyordu.

Oxford’da çalışırken doğa felsefesindeki en son gelişmelere o ve arkadaşları ele aldı. Aralarında John Wilkins, Christopher Wren ve John Locke’un da bulunduğu bir grup önemli doğa filozofu ve doktorla birlikte çalıştı.

John Wilkins, filozof ve yazardı. Ayrıca Kraliyet Cemiyeti’nin kurucularından biriydi. 1668’den ölümüne kadar Chester Piskoposluğu yaptı. Wilkins, hem Oxford Üniversitesi’nde hem de Cambridge Üniversitesi’nde bir koleje başkanlık eden birkaç kişiden biri oldu. Sir Christopher Wren, bir anatomist, astronom, geometri, matematikçi ve fizikçiydi. Bununla birlikte tarihte en çok beğenilen İngiliz mimarlardan biri oldu. John Locke ise, “Liberalizmin Babası” olarak bilinen bir İngiliz filozof ve doktordu.

Bu kişiler ve tabii daha birkaç kişiyle birlikte, zaman zaman Boyle’un pansiyonunda toplandılar. Burada Deneysel Felsefe Kulübü’nü oluşturdular. Boyle’un en iyi bilinen çalışmalarının çoğu da bu döneme ait olduğu söyleniyor.

İcatlar ve “Boyle Yasası”

1659’da Robert Boyle ve Robert Hooke, birlikte Royal Society için ünlü hava pompalarını icat ettiler. Robert Hooke, yine dönemin ismi duyulan önemli bilim insanlarından biriydi. Hooke, mikroskop kullanarak bir mikroorganizmayı ilk görselleştiren bilim insanı oldu. Ayrıca aktif başarılı bir mimardı. Londra’nın 1666’daki büyük yangınından sonra mimari araştırmaların yarısından fazlasını gerçekleştirdi. Böylece fakir bir bilimsel araştırmacı olan Hooke bir anda zenginlik ve saygınlık buldu. Fakat bu çalışmalarda Hooke daha çok asistan görevindeydi.

İkilinin hava basıncı ve vakumla ilgili ortaya çıkan keşifleri, 1660 yılında Boyle’un ilk bilimsel yayını olan New Experiments Physico-Mechanicall, Touching the Spring of the Air and Its Effects‘te yer aldı. Boyle ve Hooke, yanma, solunum ve sesin iletilmesindeki rolü de dahil olmak üzere havanın çeşitli fiziksel özelliklerini keşfettiler.

1662’de yayımlanan bir diğer bilimsel gelişme de “Mariotte-Boyle Yasası” olarak tanımlandı. Bu yasa, bir gazın basıncı ile hacmi arasında var olan ters ilişkiyi ifade ediyordu. Farklı ağırlıktaki cıva ile sıkıştırıldığında sabit miktarda havanın kapladığı hacmin ölçülmesi ile belirlendi. Bu yasaya göre, eğer sıcaklıklar sabitse, belirli bir ölçüyle alınan ideal gaz oranının hacmi ile basıncının çarpımına sabit oldu. Matematiksel olarak bu durum şöyle ifade ediliyor: “PV=k” buradaki “P” pascal olarak basınçtır, “V” kübik metre olarak hacmi ifade eder, “k” ise gaz sabitidir.

Mariotte’nin nereden geldiği, ne ifade ettiğini hemen herkes merak eder. Çünkü genellikle “Boyle Yasası” olarak insanlar tarafından biliniyor. Mariotte, Fransız fizikçi Edme Mariotte’nin isminden geliyor. Bunun nedeni, Edme’in formülü Boyle’den tamamen bağımsız olarak -birbirlerinden haberdar olmadıkları kanıtlanmıştır- bulduğundan kaynaklanıyor. Aynı zamanda tam da o dönemde Henry Power ve Richard Towneley de dahil olmak üzere bazı doğa filozofları aynı anda hava hakkında benzer bulgular yayımladılar.

Boyle, Oxford’dayken bir Chevalier (Şövalye) oldu. Şövalyelerin Oxford’a, Boyle’ın gelmesinden biraz zaman önce yerleştikleri düşünülmektedir. Boyle’ın yaşadığı zaman, zaferler almış parlement güçlerinin, yeni gelişen fikirlere karşı olduğu bir zamana denk geldiği için Boyle’ın da Şövalye hareketlerinde nasıl görevler aldığı oldukça gizli kalmıştır. Bu nedenle de bu konuda tek bilinen şey, böyle bir cemiyete üyeliğidir.

1668’de Oxford’u bırakıp Londra’ya, Pall Mall’da oturan kız kardeşi Lady Ranelagh’ın yanına yerleşmiştir.

Yaşlılığı

1689’da hiçbir zaman çok kuvvetli olmayan sağlığı oldukça kötüleşti ve de bu onun Kraliyet Cemiyeti de dahil görüşmelere gitmesini engelledi. Tanıdıklarına, “çok sıradışı bir durum olmadığı müddetçe” Salı-Cuma öğleden sonraları ve Çarşamba-Cumartesi de öğlenleri rahatsız edilmek istemediği haberini saldı. Bu kazandığı zamanda “kendini toparlayıp, raporlarını düzenlemeyi” ve “o sanattaki çalışkan havarilere, aynen Hermetik bir miras” gibi olacak önemli kimyasal çalışmalar düzenlemek istiyordu.

Boyle, yetişkin hayatı boyunca hastalık çekti. Birçok yönden şanslı doğan Boyle, sağlık yönünden bir o kadar şanssızdı. Zayıf ve güçsüz gözleri ve elleri vardı. Hastalıkları sürekli tekrarlıyordu ve bir veya daha fazla felç geçirdi. Katherine’in bir hafta önce ölümünden duyduğu üzüntü ve kederle hastalığı daha şiddetli hale geldi. Kısa bir süre yatakta geçtikten sonra, 3 Mart 1703 tarihinde 64 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2381 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2381): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2141): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2381