Af Örgütü Türkiye’de en acil ihtiyacın yargı bağımsızlığı olduğunu açıkladı

5 mins read

Af Örgütü Türkiye’de en acil ihtiyacın yargı bağımsızlığı olduğunu açıkladı

Af Örgütü Türkiye'de en acil ihtiyacın yargı bağımsızlığı olduğunu açıkladı

Uluslararası Af Örgütü’nün tüm dünyada insan hakları durumunu değerlendiren 2020 yılı raporu yayınlandı. Korona pandemisi sırasında insan hakları ihlallerinin dünya genelinde arttığına dikkat çeken Af Örgütü Türkiye’de en acil ihtiyacın yargı bağımsızlığı olduğunu açıkladı.

“Yargı tacizi devam etti”

Raporun Türkiye bölümünde “Yargı gücü, adil yargılanma güvencelerini ve hukuki usulleri hiçe saydı ve aşırı geniş tanımlanmış terörle mücadele yasalarını, uluslararası insan hakları hukuku gereğince koruma altında olan fiilleri cezalandırmak için kullanmayı sürdürdü” denildi.

Bazı yargı mensupları ve hukukçuların “mesleki görevlerini meşru biçimde yerine getirdikleri için” yaptırımlara maruz kaldığını ifade eden raporda “Gazeteciler, siyasetçiler, aktivistler, sosyal medya kullanıcıları ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu kişilere yönelik gerçek veya varsayılan muhalefetleri nedeniyle yargı tacizi devam etti” ifadelerine yer verildi.

Hak savunucuları cezaevinde

Uluslararası Af Örgütü yıllık raporunun Türkiye bölümünde; pandemi sürecinde ifade özgürlüğü, adil yargılanma, muhalefete ve sivil topluma dönük baskılar, cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık, mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin hakları, zorla kaybetmeler ve işkence ve kötü muamele gibi çeşitli başlıklar yer buldu.

Raporda Türkiye’de öne çıkan davalara yer verilerek Büyükada Hak Savunucuları Davası’nda aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç’ın da bulunduğu dört insan hakları savunucusunun mahkum edilmesi ve Osman Kavala’nın AİHM kararına rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilmesine dikkat çekildi.

Yerel yönetimlere baskı

Af Örgütü raporunda hükümetin “muhalefeti bastırmak için” yerel yönetimlerin faaliyetlerini kısıtlamaya çalıştığı belirtildi. Hükümetin Covid-19 krizini kullanarak Nisan ayında muhalefet partilerinin yönetimindeki birçok belediyenin bağış kampanyalarını yasakladığı, İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının pandemiyle mücadele kapsamında bağış toplamasına ilişkin soruşturma başlattığı kaydedildi.

Sağlık Bakanlığı’nın Mart ve Ekim aylarında pandemi nedeniyle sağlık çalışanlarının istifa etmesini yasaklamasına dikkat çekildi.

İnternet özgürlüğü önünde yeni engeller

2020 yılında ayrıca Türkiye’de yeni sosyal medya yasası gereğince yasal bir temsilci atama zorunluluğuna uymadıkları gerekçesiyle Facebook, Twitter ve Instagram’a 40 milyon TL para cezası kesildiği hatırlatıldı. Yasa ve cezalar Türkiye’de internet özgürlüğü önünde yeni engeller olarak yorumlandı.

“Aşırı devlet müdahalesi” başlığı altında, hâkim ve avukatların durumuna dikkat çekildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca 18 Şubat’ta Gezi Davası’nda yargılanan Osman Kavala dahil tüm kişileri beraat ettiren üç hakim hakkında başlatılan disiplin soruşturmasının devam ediyor olduğu hatırlatıldı.

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.