Alaattin AKTAŞ: “Faizde ne olur”

9 mins read
Alaattin AKTAŞ: “Faizde ne olur”

Alaattin AKTAŞ: “Faizde ne olur”

Merkez Bankası politikaları, Türkiye ekonomisi yönetimi hararetli tartışmaları devam ediyor. Artık iktidar yanlısı televizyonlarda da ekonominin birinci sıraya doğru yükseldiğini görüyoruz. Her geçen günde gündemin birinci maddesi olarak artan ilgiyle konuşulacağa benziyor.  Sıkı para politikaları, kamuda tasarruf gibi gibi uygulamalara başlandı. Hükümet yeni ekonomik paketi açıkladı. Tabi bu arada gözler Merkez Bankası’nın neler yapacağına yönelmiş durumda…

Alaattin AKTAŞ bugün Dünya gazetesinde Merkez Bankası’nın faizl politikası ne olur sorusunu yöneltiyor. Yazının başlığı: “Faizde ne olur” sorusunun yanıtı Ağbal’dan…

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını bugün saat 14.00’te açıklayacak. Dün de yazdık; genel beklenti politika faizinin bir puan artırılarak yüzde 18’e çıkarılacağı yönünde. Faiz artırılırsa piyasada fazla bir hareket yaşanmayacak; faizin sabit tutulması halinde ise bunun bir takım sonuçları olacaktır. En tipik sonuç muhtemelen kurun yeniden yükselmesi olarak ortaya çıkacaktır. Dün de yazdığımız gibi, kurda yaşanabilecek artıştan daha önemli tehlike, “Ekonomik gereklilik olduğu halde demek ki Merkez Bankası artık faiz artıramayacak, siyaseten verilen izin bu kadarmış” yaklaşımıdır.

Aslında Merkez Bankası’nın bugün ne yapacağının işaretini Başkan Naci Ağbal Merkezin Güncesi adlı blogda 5 Mart’ta yayımlanan yazısında bir anlamda verdi. Biraz geri dönüp Ağbal’ın o yazıda neler söylediğini yeniden hatırlayalım:

“Merkez Bankası olarak bizim en önemli önceliğimiz, temel görevimiz olan fiyat istikrarını sağlamak ve bunu kalıcı hale getirmek. Güven veren bir para politikası uygulayarak bu amaca ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.”

Dikkat ediniz; “Güven veren bir para politikası için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz” diyor Ağbal. Vurgu önemli; “Devam edeceğiz”…

“Yaklaşımı değiştirdik”

Kasım ayı başından itibaren para politikasında güven inşa etmeyi amaçlayan yeni bir yaklaşım benimsediklerini ifade eden Ağbal, bu amaç doğrultusunda önemli adımlar attıklarını belirtti. Başkan Ağbal, yola öncelikle fiyat istikrarına ve enflasyon hedeflemesi rejimine bağlılık vurgusuyla çıktıklarını, ardından kasım ve aralıkta güçlü bir parasal sıkılaştırma yaptıklarını kaydederek şöyle devam etti:

“Ocak ayında sıkı parasal duruşumuzu korurken bu duruşun uzun bir müddet sürdürüleceğini ve gerekirse ilave faiz artışı yapılabileceğini belirterek sözle yönlendirmede bulunduk. Bu süreçte yaptığımız açıklamalarda ise mevcut enflasyon riskleri karşısında bu yıl içinde faiz indirimini uzun bir süre gündeme almamızın mümkün görünmediğini belirterek sözle yönlendirmemizi belirgin bir şekilde güçlendirdik.(…) Yüzde 5 enflasyon hedefine ulaşana kadar gerçekleşen/beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzeyi güçlü bir dezenflasyonist denge gözeterek oluşturacağımızı ve bu dengeyi sürekli koruyacağımızı ifade ettik. Önümüzdeki dönemde de güven odaklı para politikası aracılığıyla fiyat istikrarına ulaşma yolunda emin adımlar atmaya devam edeceğiz.”

“Sıkı duruşa yüzde 5’e kadar devam”

Merkez Bankası Başkanı Ağbal’ın 5 Mart’taki yazısında verdiği bazı mesajlar daha önce Para Politikası metinlerinde de yer almıştı. Ağbal’ın yazısından devam edelim:

“2021 yılı sonunda enflasyonun yüzde 9.4 seviyesine düşmesini hedefliyoruz; ancak bu konudaki risklerin de farkındayız. Para politikasındaki sıkı duruşu, yüzde 5 hedefini elde edene kadar sürdüreceğiz. Hedefe ulaşmakla da yetinmeyecek, enflasyonda bu seviyenin kalıcılığını sağlamak için gerekeni yapacağız. Özetle, bu stratejimizin geçici değil, orta vadeli bir strateji olduğunun ve hedeflerimize ulaşana kadar kararlılıkla uygulanacağının altını çizmek isteriz.”

YÜZDE 17 BU SÖYLENENLERLE UYUMLU MU, DEĞİL Mİ?

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal özetle ne diyor:

“Parasal sıkı duruşumuzu uzun müddet koruyacağız…”

“Bu yıl faiz indirimini gündemimize almamız pek beklenmesin…”

“Gerekirse ilave faiz artışı da yapabiliriz…”

Önemli soru şudur:

“Bugünkü koşullar, o ilave faiz artışını gerektirmekte midir?”

Yanıtı öğleden sonra göreceğiz.

Kamuoyundaki genel eğilim; “Evet, bugünkü koşullar o ilave faiz artışının gerektiği yönündedir” şeklinde oluşmuş durumda.

Ancak, daha birkaç gün önce alınan bir kararı da bir kenara not etmekte yarar var. Konut satışlarında taksit sayısı sınırlamasının kaldırılması, otomobil satışlarında ise sınır esnetilmesi kararı. Bu, hiç kuşku yok ki piyasayı canlandırma yönünde atılmış bir adım. Dolayısıyla bir yandan “Ne yapar da piyasada canlılık sağlarız” diye düşünülürken Merkez Bankası faiz artırımına gider mi, gidebilir mi, bilinmez.

Merkez Bankası kurun yeniden tırmanışa geçmesine yol açacak bir şekilde faizi sabit tutarsa bu sefer de şimdiye kadar tüm yapılan ve söylenenler bir anlamda boşa gitmiş olur.

Neyse, şunun şurasında pek bir zaman kalmadı, saat 14.00’te takke düşecek!

Link

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.