Kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında yaygındır ve bu duruma katkıda bulunan risk faktörlerinin listesi iyi bilinmektedir. Yeni bir araştırmaya göre, uçak gürültüsü de kalp krizine katkıda bulunan ve sonuçları kötüleştiren bir faktör olarak eklenmelidir.
Kardiyovasküler hastalığın bir türü olan ve tıbbi olarak miyokard enfarktüsü (MI) olarak bilinen kalp krizinin neden olduğu kalp yetmezliği, dünya çapında önde gelen ölüm nedenlerinden biridir.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine (CDC) göre, ABD’de her 40 saniyede bir kişi MI geçirmektedir. Avustralya’da 2020 yılında, 25 yaş ve üzeri kişilerde MI ve kararsız anjinayı içeren “akut koroner olayların” sayısı günde yaklaşık 155 idi.
Kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörleri iyi bilinmektedir: ailesel geçmiş, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, sigara, obezite, sağlıksız beslenme ve fiziksel hareketsizlik. Şimdi, Almanya’nın Mainz kentindeki Üniversite Tıp Merkezi’ndeki araştırmacılar bu listeye uçak gürültüsüne maruz kalmayı da eklemiş görünüyor.
Daha önce yapılan çalışmalar, uçak, karayolu trafiği ve demiryollarından kaynaklanan gürültünün vücudun stres hormonları salgılamasına neden olarak iltihabi bir tepkiye yol açtığını doğrulamıştır. Kardiyovasküler hastalığın belirtilerinden biri olan kan damarlarındaki iltihaplanma ise kişinin MI riskini artırıyor.
Mevcut çalışmada araştırmacılar, kalp ve kan damarı iltihabının altında yatan mekanizmaları ve uçak gürültüsüne maruz kalmanın bu mekanizmaları nasıl etkilediğini incelediler. Fareleri dört güne kadar günde 24 saat uçak gürültüsüne maruz bıraktılar. Gürültü ortalama 72 dB ve en yüksek 85 dB idi. Karşılaştırma yapmak gerekirse, normal bir konuşma 60 ila 70 dB arasında değişirken, çalar saat 70 ila 80 dB ve elektrikli süpürge 60 ila 80 dB arasında gürültü üretir.
Testler, gürültüye maruz kalmanın tek başına enflamatuar hücrelerin kalp ve kan damarlarının dokularına yapışmasına neden olduğunu gösterdi. Daha sonra, araştırmacılar kalbi besleyen ana kan damarlarından birini bağlayarak farelerde bir MI oluşturdular. MI’dan önce gürültüye maruz kalan farelerin kalp fonksiyonlarında bozulma ve MI’dan sonra artan bağışıklık tepkisinin neden olduğu daha geniş bir kalp kası hasarı alanı görüldü.
Çalışma, gürültünün tek başına kalp fonksiyonunu olumsuz etkileyen inflamatuar bir tepkiye yol açabileceğini göstermektedir. Mİ geçirdikten sonra, gürültüye önceden maruz kalmak vücudun tepkisini şiddetlendirerek kalp kasında daha fazla hasara ve daha fazla bozulmaya neden oluyor.
Araştırmacılar kendi verilerini, 15.000’den fazla bireyi kapsayan uzun vadeli temsili bir nüfus çalışması olan Gutenberg Sağlık Çalışması (GHS) tarafından toplanan verilerle karşılaştırmıştır. Verilerin karşılaştırılabilir olduğunu, yani uçak gürültüsünün farelerde kalp fonksiyonu üzerindeki olumsuz etkilerinin insanlarda da görüldüğünü tespit ettiler.
Baş ve kıdemli yazarlar Michael Molitor ve Philip Wenzel, “Çalışmalarımızdan, MI öncesi uçak gürültüsüne maruz kalmanın, sonraki kardiyovasküler enflamasyonu önemli ölçüde artırdığını ve iskemik kalp yetmezliğini şiddetlendirdiğini öğrendik” dedi.
Araştırmacılar, çevresel gürültüye maruz kalmanın kardiyovasküler hastalık için bir risk faktörü olarak kabul edilmesini önermektedir. Bilinen diğer risk faktörlerini ele almanın yanı sıra, çevresel gürültüyü azaltmak kalp krizi geçiren kişilerin klinik sonuçlarını iyileştirebilir.
Çalışma Cardiovascular Research dergisinde yayımlandı.
Kaynak: University Medical Center Mainz, EurekAlert!
