KPSS Yüksek Puan Almak Neden Kamuda İş Bulmaya Yeterli Değil?

7 mins read

KPSS Yüksek Puan Almak Neden Kamuda İş Bulmaya Yeterli Değil?

Türkiye’de kamuya personel alımları 1999’a kadar hep bir şaibenin konusu olmuştur. Siyasal iktidarlar kamuya ait kurumları bir tür siyasal rantın ve yandaşlığın kurumuna çevirmenin mücadelesi içinde olmuşlar. Tabi bir yandan da ideolojik devlet yönetimi ve ona uygun düzenlenmiş kanunlar oluşturulmuştu. Bütün bu olumsuz süreçler kamuda insan kaynağının ve istihdamının nasıl yönetiliceği tartışmalarını da getirmiştir. Özellikle 28 Şubat düzenlemelerinin ardından kamuya eleman alımında toplumun bütün katmanları güvenlerini yitirmiş.

KPSS Yüksek Puan Almak Neden Kamuda İş Bulmaya Yeterli Değil? 1
Sınavın mucidi Hikmet Sami Türk

1988 yılında DSP-MHP hükümetinin yönetimde olduğu dönmede şekillenen ve 99 yılında uygulanan ve adını (DMS) denen sınavı sistemi getirildi. Kamuya memur alımında siyaset, ideoloji değil sınavda başırılı olanlar alınacaktı. Bir kaç yıl bu sistem gerçekten iyi işletildi ve toplumun hemen hemen bütün kesimleri en azından kamuya memur alımının dürüst bir sınavla alındığına ikna olmaya başlamışlardı. Bu hikaye asıl olarak 2012-2013 yılarından itibaren inandırıcılığını kaybetti. Çünkü FETÖ olarak tanımlanan yapı bu sınavlarda haksız hukuksuz bir şekilde sorular çalmakla devleti ele geçirmek ve kendi insanlarını kamuya sokmakla suçlandı. Ve bu süreç darbeye kadar devam eden olaylar zincirini getirdi. Ve 2016 yılında KPSS sınavına mülakat şartı getirildi. Ve ne olduysa bundan sonra olmaya başladı. İnsanlar bu sınava a güvenlerini yitirdi. Oysa sınavın mucidi Hikmet Sami Türk, sınavla amaçlarının “torpili ortadan kaldırmak” olduğunu söyledi

Bu yeni başlayan sürecin mağdurları ortaya çıkmaya başladı. İşte onlardan biri olan KPSS’den 92,7 puan alan ama mülakatta 58 puan verilerek elenen felsefe öğretmeni Şahistan Şen’e ait.

Öğretmenlik mülakat sonuçlarının açıklandığı 28 Aralık akşamından bu yana sosyal medyada yüzlerce benzer paylaşım yapıldı. O tepkilerden biri de Şahistan Şen’e ait. 3 kelime yazmıştı tepkisini:Alın size adalet 

KPSS’den 96 alan bir başka bilişim teknolojileri öğretmenine 58 mülakat puanı, KPSS’den 87 alan biyoloji öğretmenine ise 55 mülakat puanı verildi. Üstelik bölümünde Türkiye birincisi ve alanında doktora yapıyor olmasına rağmen.

“Sağlığımızdan olduk kazanmak için. Gecemizi gündüzümüze kattık. Ülkede 76. olup derece yaptık. Ama gelin görün ki bir mülakatta 56 puanla elediler. Peki ya o kadar emeğimiz ne olacak?” diyen bir başka öğretmenin KPSS puanı 84’tü.

Bir kişilik atama yapılacak tekstil öğretmenliği alanında Türkiye birincisi olan Gülay Bulut, 55 mülakat puanıyla elendi.

Bulut, “Çalıştım kazandım ama sonuç. Elinize sağlık hayallerimi çaldınız” diyordu.

“Adil bir sınav” olarak görülüyordu

Uzun bir süre “adil bir sınav” olarak görünen KPSS, sonraki yıllarda mülakat sisteminin yaygınlaşmasıyla bu otoritesini kaybetti.

Öğretmen atamaları için mülakat sistemi ise 2016’da devreye sokuldu. 

1998’de şekillenmeye başlanan, 1999’da ise Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) adıyla ilk kez uygulanan merkezi bir sınav olan KPSS, dönemin hükümetinin “personel reformu”nun bir ürünüydü.

KPSS Yüksek Puan Almak Neden Kamuda İş Bulmaya Yeterli Değil? 2

KPSS’nin amacı

O dönem Devlet Personel Başkanlığı’ndan sorumlu olan Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk, “Sınavın amacı devlet memurluğuna gerekli formasyona sahip olan kimseyi almaktır. En iyisini almak, en liyakatlisini” dedi.

“Torpilin” öteden beri var olduğunu belirten Türk, sınavla ilgili “Etkili biri siz işe giresiniz diye devreye giriyor, haliyle o sizin torpiliniz oluyor. İşte onu ortadan kaldırmaya niyetliydik” diye konuştu. 

Mülakatın KPSS’de başarılı olanların bir de heyet önüne çıkması olduğunu aktaran Türk, “Bu sohbet şeklinde de olabilir, görevle alakalı soru sorma yöntemi de kullanılabilir. Asıl amaç adayın kendisini sözlü olarak nasıl ifade ettiğini anlamaktır. Ancak son dönemde bunun kötüye kullanıldığı anlaşılıyor. Adalet Bakanlığı yaptığım dönemde mülakat komisyonlarına kesinlikle tavsiyeleri ciddiye almayın talimatı vermiştim” ifadelerini kullandı.

“Maalesef partizan uygulamalar var. İktidar partisine yakın kimselerin etkisiyle o kişilerin göreve getirilmesi yanlıştır” diyen Türk, şunları söyledi: 

“Devlet idaresi tarafsız olmalı. Hangi parti iktidarda olursa olsun, devlet yönetimi, bütün vatandaşlara, bütün bir yurda ayrım gözetmeksizin hizmet etmekle görevlidir. Aksi taktirde kamu hizmetleri aksar, bekleneni veremez.”

Metinde geçen Haber detayları: The Independentturkish’den alınmıştır.

 

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.