ABD: İran nükleer’de kırmızı çizgiyi aştı

9 mins read

ABD: İran nükleer’de kırmızı çizgiyi aştı

ABD uzun zamandır İran’ı nükleer silah üretmeye çalışmakla suçluyor. Bunu engellemek için yaptıram uygulanıyor. İran’ın şimdiye kadar nükleer silah ürettiğine yönelik somut bir bilgi yok. ABD İran ilişkileri son dönemde eniden gerildi. oysa Biden hükümetiyle birlikte gergin ilişkiler tekrardan yumuşama eğilimine girmişti.  ABD’li eski yetkililer, Biden yönetimine Tahran’a karşı ‘baskı diplomasisine’ geri dönme çağrısında bulundu

ABD: İran nükleer'de kırmızı çizgiyi aştı 1ABD’li eski üst düzey yetkililerin ve uzmanlar, Başkan Joe Biden yönetimine İran’ın nükleer dosyada ‘kırmızı çizgiyi aştığına’ dair uyarıda bulundukları ve Tahran’a karşı yeniden baskı diplomasisi uygulanmaya başlanmasını ve açıkça askeri güç kullanmaya hazırlanmasını tavsiye ettikleri ortak bir bildiri yayınladılar. Bildirinin ardından ABD yönetiminden bir kaynak, yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer silah geliştirmesi için çalışmalarını sürdürmeyi tercih etmesi halinde sadece kısa bir süreye ihtiyacı olduğunu ve durumun ‘endişe verici boyuta’ ulaştığını söyledi.

Kaynak, İran’ın nükleer programına kısıtlamalar getiren tüm uluslararası anlaşmaları terk etmesi halinde Tahran’ın nükleer silah geliştirmesine kalan süre hakkında tam bir tahminde bulunmazken GlobalSecurity.org adlı site, İran’ın bunun için sadece birkaç aya ihtiyacı olduğunun tahmin edildiğini,  bunun da ‘kabul edilemez derecede kısa bir zamana’ ihtiyaç duyduğu anlamına geldiğini aktardı.

Howard Berman, Michele Flournoy, Jane Harman, Leon Panetta (eski Savunma Bakanı ve eski CIA Direktörü), David Petraeus (Irak’taki ABD kuvvetlerinin eski komutanı ve eski CIA Direktörü), Dennis Ross (eski büyükelçi) ve Robert Satloff ortak bir bildiri yayınlayarak, Biden yönetimine Tahran’a karşı yeniden baskı diplomasisi uygulanması ve gerekirse açıkça askeri güç kullanmaya hazırlanması çağrısı yapıldı. Ortak bildiride İran’ın nükleer dosyada ‘kırmızı çizgiyi aştı’ uyarısında bulunuldu.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nde görev yapmış eski üst düzey Demokrat yetkililer de dahil olmak üzere bildiriyi imzalayan bu isimler, bildiride ‘iki ülke arasında (dolaylı olarak) devam eden diplomasi azalırken, Tahran’ın aktif olarak nükleer silah edinme yolunda ilerlediğini’ söyleyerek İran ile ABD arasında sürmekte olan nükleer müzakerelere ilişkin sert bir değerlendirme yaptılar. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi’nin ‘İran’ın uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirme ve uranyum madeni üretme kararının hiçbir haklı sivil amacı olmadığını’ söylediği açıklamasına atıfta bulunulan bildiride, “ABD, İran’ın sivil nükleer enerji hakkını tanırken, Tahran, yalnızca nükleer silahlara sahip olma seçeneğini korumayı istemekle sınırlı olmayıp, nükleer silah geliştirmeye doğru ilerlediğini gösteren bir eğilimde faaliyetlerine devam etmektedir” denildi.

İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve resmi adı Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olan nükleer anlaşmada öngörülen İran’ın maksimum uranyum zenginleştirme oranının yüzde 3,67 olduğu hatırlatılan bildiride, “Bu oran, İran’ın şuan ulaştığı yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirme seviyesinin oldukça altında. Bu da İran’ın nükleer silah edinmek için uranyum zenginleştirme niyetinde olduğunu gösteriyor. KOEP’i destekleyenler de dahil olmak üzere çoğumuz, İran’ın yüzde 20’lik uranyum zenginleştirme oranına ulaşması ABD için büyük ve feci sonuçlara yol açacak bir hata olduğunu düşünüyoruz. İran’ın şuan yüzde 60’a kadar uranyum zenginleştirmesi ve yüzde 90’a kadar zenginleştirme tehdidinde bulunması bugünün en büyük tehlikesidir” ifadeleri yer aldı.

Siyasi tecrit, uluslararası kurumlarda kınama kararları ve ABD ile diğer ülkelerin, İran’a uyguladıkları ekonomik yaptırımların mevcut süreçte Tahran’ı rotasını değiştirmeye ikna etmekte yeterli olmadığı uyarısı yapılan bildiride, “Bu krizi çözmeye yönelik diplomatik çabalarımız adına, İran’ın nükleer faaliyetlerinin mevcut rotasının, ABD’nin kendisine karşı güç kullanımına yol açacağı konusunda Tahran’ın uyarılmasını gerektirdiğine inanıyoruz” denildi.

Bildiride, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından, tercihen müttefikler ve ortaklarla koordineli olarak, müstahkem hedeflere havadan karaya saldırıların ve İran’ın füze bataryalarının imha edilmesinin simule edildiği üst düzey askeri tatbikatlar gerçekleştirilmesi gibi bir takım önlemler alınması tavsiye edildi. Bildiride ayrıca, İran’ın herhangi bir misilleme kararı almasına karşı, ABD’nin bölgedeki varlıklarının yanı sıra müttefiklere ve bölgesel ortaklara gelişmiş savunma imkanları sağlanması önerildi.

Bildiride son olarak şunlar belirtildi:

“İran’ın örneğin, İran destekli milislerin Suriye’nin et-Tanf bölgesindeki ABD’ye ait askeri üsse silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile düzenledikleri saldırı, İran güçlerinin ticari gemilere yasadışı olarak el koyması ve silahsız denizcilerin öldürülmesi gibi saldırgan faaliyetlerine karşı ABD’nin daha önce verdiği ‘güçlü bir karşılık verme’ sözünün yerine getirilmesi, Washington’ın nükleer meseleyle ilgili ciddiyeti hakkında İran’a önemli bir mesaj verilmesini sağlayacaktır.”

Kaynak link

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.