Almanya Başbakanı Olaf Scholz: Rusya ile yapıcı diyaloga hazırız
AB’den yapılan açıklamların aksine Almanya, Rusya ile ilişkilerini korumaya önem veriyor. Yeni Almanya Başbakanı Olaf Scholz parlementoda yaptığı konuşmasında “Rusya ile yapıcı diyaloga hazırız” açıklamasında bulundu. Almanya ile Türkiye’nin Rusya konusundaki siyasal tutumları birbirini destekleyen özellikler göstermekte. Bu da Batı bloğunun Rusya’ya karşı daha radikal siyasal söylem ve ileri ki dönemde gerçekleştirmek istenilen yaptırımların da yumuşamasına neden oluyor. Zira, AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı daha fazla saldırganlık göstermesi halinde Avrupa Birliği’nin Rusya’ya karşı mevcut yaptırımlarını artırmaya ve “benzeri görülmemiş” tedbirler almaya hazır oldukları açıklamasını yapmıştı.
Sputnik Haber’de Almanya Başbakanı Olaf Scholz”un parlementoda yaptığı açıklamayı manşetine taşımış… Haberin başlığı “Yeni Almanya Başbakanı, parlamentoda ilk önemli konuşmasını yaptı: Rusya ile yapıcı diyaloga hazırız” olarak atılmış..
Batı’da siyasi liderlerin ‘Ukrayna’ya saldırırsa Rusya’ya ağır bedel ödetme’ açıklamaları eşliğinde ‘Moskova’nın Ukrayna’yı işgale hazırlandığı’ algısı yaratılırken, yeni Almanya Başbakanı Olaf Scholz’dan “Rusya ile yapıcı diyaloga hazırız” açıklaması geldi. Scholz, “Ama bu Almanya’nın yeni Doğu politikası olarak yanlış anlaşılmamalı” diye ekledi.
Olaf Scholz, Almanya Başbakanı sıfatıyla parlamentodaki ilk önemli konuşmasında iç sorunlara odaklanmakla birlikte Rusya ile gerileme değinmeden geçmedi.
Scholz, “Rusya ile yapıcı diyaloga hazırız. Gerilimin tırmanması döngüsünü durdurmak amacıyla karşılıklı anlayışa varmak için daha sık girişimde bulunmaya hazır olmak zorundayız ki, bu, daha önce Normandiya sürecinin yardımıyla geçici olarak mümkün olmuştu” dedi.
Sosyal Demokrat Partili lider, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat bu, Almanya’nın yeni ‘Doğu politikası’ diye yanlış anlaşılmamalı. Birleşik bir Avrupa’da ‘Doğu politikası’ ancak Avrupa’nın ‘Doğu politikası’ olabilir. Bu da Avrupa hukuku ve barışçı düzeninin ilkelerini temel alır ki, Rusya, bunlara uymayı taahhüt etmiş, lakin Kırım’ı ilhakı bağlamında ağır şekilde ihlal etmiştir.”
Berlin’in Rusya-Ukrayna sınırındaki durumu büyük endişeyle izlediğini ve değerlendirme yaparken de aynı politikayı güdeceğini söyleyen şansölye, “Toprak bütünlüğünün herhangi bir ihlalinin ağır bedeli olacak ve bu konuda Avrupalı ortaklarımız ve transatlantik müttefiklerimizle tek ses halinde konuşacağız” vurgusunu yaptı.
Batı medyasında geniş yer bulan ABD istihbaratının ‘Rusya’nın 2022 başlarında Ukrayna’ya 175 bin askerin dahil olduğu çok cepheli saldırı planlıyor olabileceğine’ dair iddialarını ısrarla yalanlayan Kremlin, ‘Batı’nın Rusofobi tarafından teslim alındığına’ dikkat çekiyor. Ukrayna sınırı yakınına Rus güçlerinin konuşlanmasıyla ilgili haberler ‘her ülkenin silahlı kuvvetlerini kendi topraklarında serbestçe hareket ettirme hakkına sahip olduğu’ karşılığını veriyor.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı çevrimiçi zirvede, Rus birliklerinin kimse için tehdit oluşturmadığını söyleyen Putin, ‘NATO’nun Rusya’nın kırmızı çizgilerini çiğnememesi, doğuya doğru genişlememesi ve Rusya’ya komşu ülkelere ağır silah konuşlandırmaması gerektiğini’ belirtti.
Scholz, bugün parlamentoya hitabında, koronavirüs pandemisindeki yeni dalganın üzerine çok hızlı yayılan Omicron varyantının binmesinin doğurduğu endişelere de değindi.
Almanları pandemiden çıkmanın tek yolu olarak aşı olmaya çağıran şansölye, “Herkes aşı yaptırmalı” dedi. “Bu ülkenin yurttaşlarına diyorum ki, ‘evet, düzelecek, evet, pandemiyle mücadeleyi en büyük kararlılıkla kazanacağız, evet, bu savaşı kazanacağız, krizi aşacağız'” ifadelerini kullanan Scholz, “Pandeminin dördüncü dalgasıyla mücadele için hükümetin önünde kırmızı çizgi bulunmamaktadır” sözleriyle aşı zorunluluğu ihtimaline atıf yaptı.
Almanya’nın bir yüzyıldaki en büyük dönüşümünü başlatma sözü veren Sosyal Demokrat lider, “Fosil yakıtları terk etmek zorunda olduğumuz ve terk edeceğimiz 23 yıl var önümüzde bizi bekleyen. Bu da sanayimizin ve ekonomimizin 100 yıl içindeki en büyük dönüşümü anlamına geliyor” vurgusunu yaptı.
Bunun için çevrenin korunması ve dijitalleşmenin altını çizen şansölye, yenilenebilir enerji üretimini 2030’da iki katına çıkarmayı, toplumsal uyumu sağlamayı ve Almanya’yı modernleştirmeyi vaat etti. ‘AB’nin başarısının Almanya’nın baş önceliği olduğunu’ sözlerine ekledi.
