Devletin ekonomiye herhangi bir şekilde müdahalesinin piyasanın yararına olmayacağına ve rekabet koşullarını bozacağına dair görüşleriyle tanınan Ayn Rand’ın fikirlerini savunan enstitünün ABD’de hükümetin Maaş Koruma Programı’ndan (PPP) 1 milyon dolarlık yardım aldığı ortaya çıktı.
Reuters’ın haberine göre, Trump yönetiminin Pazartesi yayımladığı verilere göre Ayn Rand Enstitüsü de devletin desteklediği kuruluşlar ve işletmeler arasında yer aldı.
Savundukları fikirlerin tam tersine işaret ediyor olsa da enstitünün yönetim kurulu üyelerinden Harry Binswanger ve araştırmacılardan Onkar Ghate, 15 Mayıs’ta hükümetin destek programından faydalanabileceklerini söylemişti. Binswanger ve Ghate’in kaleme aldığı metinde ironik olarak şu ifadeler yer almıştı:
Bu yardımı pişmanlık duymadan kabul edeceğiz çünkü buradaki ilke adalet. Hükümetin kendine ait bir serveti yok. O sadece başkalarının servetini yeniden dağıtabilir.
Kovid-19 salgınından etkilenenlere yönelik uygulamaya konan Maaş Koruma Programı kapsamında şu ana kadar 521,4 milyon dolarlık desteğe onay verildi.
“Atlas Silkindi”, “Kapitalizm Bilinmeyen İdeal” gibi kitaplarıyla tanınan ve milyonlarca okuruna felsefesini “objektivizm” olarak tanıtan yazarın görüşlerini benimseyen ve Kaliforniya’nın Santa Ana kentinde bulunan Ayn Rand Enstitüsü görünüşe göre bu fonla 35 kişilik istihdam kapasitesini korumayı hedefliyor.
Rus asıllı Amerikalı yazarın felsefesini savunan enstitü internet sitesinde, “Rand’ın kendisinin de hiç tartışmadığı konular dahil, ilkelerini pek çok meseleye ve olaya uyguluyor” ifadelerine yer veriyor.
İnternet sitesinde yer alan bilgiler enstitünün, “kültürün yönü üzerinde uzun vadeli çarpan etkisi yapan eğitim ve politika tartışmaları gibi konulara odaklandığına” işaret ediyor.
“Rasyonel bencillik” fikrini savunan Rand’in anlayışına göre, kişinin en büyük ahlaki hedefi mutluluğu aramak olmalı.
Rand 1962’de kaleme aldığı bir metinde, “Hükümetin işletmelere ‘yardımının’ devlet zulmü kadar feci olduğunu ve devletin ulusal refaha hizmet edebilmesinin tek yolunun ellerini uzak tutmak olduğunu biliyorlardı” ifadelerini kullanmıştı.
Rand’ın Türkiye’de tanınmasında başat aktörlerden olan yönetmen Sinan Çetin’in 2002’de kurduğu Plato Film Yayınları, ilk olarak Ayn Rand’ın kitaplarını basarak yayın hayatına başlamıştı. Yayınevinin eserlerini tanıttığı isimler arasında Karl Popper ve Eric Hoffer de yer alıyor.
Çetin, 2006’da Atilla Yayla’ya verdiği röportajda Rand’dan nasıl etkilendiğini şu ifadelerle aktarmıştı:
Ben Ayn Rand’la Sabahattin Sakman sayesinde tanıştım. Nasıl oldu bilmiyorum, ama, Sakman’dan duydum bu ismi. Daha sonra sahaflarda bir yerde adını görüp bir kitabını aldım. Eski bir kitaptı. Bir solukta okudum bu kitabı. Deli gibi okudum ve birden bire kitabı sanki ben yazmışım gibi hissetmeye başladım. Allah Allah bu kitabı galiba ben yazdım dedim. Sonra Ayn Rand’ın Türkçe’ye çevrilen bütün eserlerini buldum. Pınar’ın 2-3 ayrı çevirisini okudum.
