Mart 2023’ten beri rekor kıran deniz yüzeyi sıcaklıkları, yaklaşan kasırga sezonu için endişe yaratıyor. Atlantik‘in “kasırga sokağı” olarak bilinen bölgesi, Şubat ayına olmamıza rağmen şimdiden yaz sıcaklıklarını yaşıyor.
Araştırmacılar, bu eşi benzeri görülmemiş sıcaklıkların, kasırgaların daha şiddetli ve yıkıcı olma potansiyelini artırdığını söylüyor. Okyanuslardaki ısınma, kasırgaların oluşmasını ve güçlenmesini besleyen atmosferik koşulları yaratıyor.
Mart 2023’ten bu yana, dünyanın dört bir yanındaki ortalama deniz yüzeyi sıcaklıkları rekor kıran yüksek seviyelere ulaştı ve tırmanmaya devam ediyor. Okyanuslardaki bu kaygı verici ısınma, hızlanan küresel ısınma ve El Niño iklim modelinden kaynaklanıyor.
“1980’lerden bu yana dünya artan bir ısınma oranıyla karşı karşıyadır. Ancak ısınma oranı sadece yıldan yıla artmıyor: Gördüğümüz şey, ısınmanın daha yavaş olduğu dönemlerle dönüşümlü olarak daha hızlı ısınma evreleridir,” diyor İngiltere Ulusal Oşinografi Merkezi’nde deniz sistemleri modelleme başkan yardımcısı Joel Hirschi Live Science’a. “2023’te ve şimdi 2024’te gördüğümüz ısınma seviyesi dikkat çekici.”
Ortalama deniz yüzeyi sıcaklıkları şu anda Kuzey Atlantik genelinde yaklaşık 68,5 Fahrenheit (20,3 santigrat derece) olup 1981-2011 ortalamasından tam bir derece daha yüksektir. Bu, Afrika’nın batı kıyısından Orta Amerika’ya kadar uzanan ve kasırga oluşturan bir su kuşağı olan Atlantik’in kasırga bölgesini de kapsamaktadır.
Miami Üniversitesi’nde deniz, atmosfer ve yer bilimleri alanında kıdemli bir araştırma görevlisi olan Brian McNoldy, eski adı Twitter olan X’te “İnanılmaz: Kuzey Atlantik deniz yüzeyi sıcaklığı şu anda 1991-2020 iklimsel ortalamasının 4,5 standart sapma üzerinde” diye yazdı. “Bu, 284.000 yılda 1 görülen bir olay anlamına geliyor. Yine de burada her gün bir kez daha ortaya çıkışını izliyoruz. Bu son derece endişe verici.”
Deniz sıcaklıklarındaki bu artış, kasırga sezonunun 1 Haziran’da başlayıp 30 Kasım’da sona ermesi beklenen yılın ilerleyen dönemlerinde daha yoğun Atlantik kasırgalarına yol açabilir.
Kasırgalar, fırtına bulutlarını oluşturmak üzere yükselmeden önce rüzgarlar tarafından buharlaştırılan ince bir okyanus suyu tabakasından oluşur. Daha sıcak sular bu sisteme daha fazla enerji vererek bu süreci hızlandırır ve şiddetli fırtınaların hızla şekillenmesini sağlar.
Bilim insanları daha önce iklim değişikliğinin aşırı aktif Atlantik kasırga mevsimlerini 1980’lerde olduğundan çok daha olası hale getirdiğini tespit etmişlerdi. Bunun nedeni, daha sıcak okyanusların kasırgaları daha sık hale getirmese de, onları daha güçlü ve daha hızlı büyüyen hale getirmesidir.
Bu on yılda beş fırtınanın 192 mil/saat (309 km/saat) ya da daha yüksek bir hızla esmesi, bilim insanlarının bu fırtınaları tanımlamak için yeni bir “Kategori 6” gücü önermesine yol açtı.
Ancak Hirschi, “sıcak okyanus sıcaklıkları tek başına aktif bir sezon için garanti değildir” dedi. “Buna ek olarak, subtropiklerdeki dikey rüzgar makasının zayıf olması gerekir.” Dikey rüzgar makası – rüzgar hızının yükseklikle değişimi – çok yoğunsa, fırtınalı bulutlar parçalanır ve kasırga oluşmaz.
İşte bu noktada El Niño devreye girebilir. El Niño, tropikal doğu Pasifik açıklarındaki suların normalden daha sıcak olduğu ve küresel hava modellerini etkileyen bir iklim döngüsüdür. Ekvator çevresindeki zayıf ticaret rüzgarlarıyla bağlantılıdır ve bu da ekvatordaki ortalama deniz yüzeyi sıcaklıklarını en az 2,7 F (1,5 C) yükseltir.
Mevcut El Niño Temmuz 2023’te hızla gelişti ve bu yıl Haziran ayına kadar sürmesi bekleniyor.
El Niño sırasında, Atlantik’teki rüzgarlar tipik olarak normalden daha güçlü ve istikrarlıdır, bu da kasırga oluşumunda bir fren görevi görür. Ancak iklim döngüsü tahminleri takip eder ve azalırsa ya da yerini La Niña’ya (daha soğuk muadili) bırakırsa, alışılmadık derecede fırtınalı bir yaz yaşanabilir.
Hirschi, “Ekvatoral Pasifik’in yaz ve sonbahar aylarında nötr veya La Niña koşullarına geçmesi muhtemel,” dedi. “Anormal derecede sıcak Atlantik sıcaklıkları bu dönemde de devam ederse, çok aktif bir kasırga sezonu için gerekli tüm malzemelere sahip oluruz.”
