Küresel diplomasinin karmaşık balesinde, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Vietnam’a yaptığı iki günlük ziyaret önemli bir jeopolitik performans olarak ortaya çıktı
Uluslararası diplomasinin karmaşık bir döneminde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Vietnam’a yaptığı iki günlük ziyaret önemli ve çok yönlü bir olay olarak ortaya çıkıyor. Bu diplomatik koreografi, ABD’nin Filipinler üzerinden iddialı bir şekilde ilerlediği Güney Çin Denizi’nde tırmanan gerilimin arka planında ortaya çıkıyor. Bu ziyaretin nüanslarını üç boyutta incelersek:
İlk olarak, ziyaretin gerçekleştiği dönem göz önüne alındığında, ABD’nin Filipinler üzerinden Güney Çin Denizi’nde artan kışkırtıcılığına bir tepki olarak değerlendirilebilir. Çin, Vietnam ile savunma ve deniz alanlarını kapsayan 37 anlaşma imzalayarak, Güney Çin Denizi’ndeki etkisini vurgulayarak ABD’ye güçlü bir mesaj gönderdi. Bu, bölgesel denge açısından önemli bir adımdır ve Çin-Vietnam işbirliği, Güney Çin Denizi’ndeki sorunların bölgesel düzeyde tutulmasına katkı sağlamıştır.
[su_posts posts_per_page=”1″ tax_term=”38″ tax_operator=”AND” offset=”1″ order=”desc” orderby=”none”]
İkinci olarak, ABD’nin Asya-Pasifik stratejisi bağlamında Vietnam’ın önemi göz ardı edilemez. ABD, bu bölgede Çin’i çevreleme stratejisine odaklanırken, Vietnam’ı önemli bir faktör olarak görüyor. Ancak Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ziyareti, Çin ile Vietnam ilişkilerini “kapsamlı stratejik işbirliği” temelinde güçlendirerek, Vietnam’ın en önemli ortaklarından biri olduğunu vurgulamıştır. Bu durum, bölgedeki dengelerin değişimine işaret etmekte ve Çin-Vietnam ilişkilerinin sağlamlığını ortaya koymaktadır.
Üçüncü olarak, Xi’nin Vietnam ziyareti, iki sosyalist ülkenin dayanışması açısından büyük bir önem taşımaktadır. ÇKP ile VKP’nin dayanışması ve işbirliği, sosyalizmin 21. yüzyılda güçlenmesine katkı sağlayabilir. Bu, sadece iki ülkenin değil, aynı zamanda bölgedeki diğer sosyalist rejimlerin de dayanışma ve işbirliği potansiyelini artırabilir.
Son olarak, Çin-Vietnam işbirliğinin önemini anlamak için dikkate alınması gereken bir etken de Anglosakson dünyasının stratejik planlarıdır. Batı’nın, Çin’e karşı olası senaryolar üzerinde çalışması, sadece bir analiz değil, aynı zamanda bir hazırlık işareti olarak değerlendirilebilir. Bu durumda, Çin’in Vietnam ile işbirliğini derinleştirmesi, bölgedeki stratejik dengeleri etkileyebilecek bir kilit unsur haline gelmektedir.
Sonuç olarak, Xi Jinping’in Vietnam ziyareti, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel stratejik dengeyi etkileyebilecek karmaşık bir diplomasi örneğini de bizlere sunmaktadır.