/

Hayat ve İnsan Bilgisi

7 mins read
————–Değerli Uğur Kömeçoğlu’ndan
 
Kurnaza, sinsiye ve her daim fırsat kollayana prim vermeyin. Amaçları çoğunlukla sizi kışkırtmaktır. Size bir imitasyon gibi konuşan haset bünyeye önem atfetmeyin. Sizi her an ısırabilir, kuzu postunda bir kurt gibi. Oyunlarına gelmeyin. Onun gerçek bir kişiliği yoktur, bayat ve tutucu kalıplarla düşünür ve yaptıklarına ilişkin farkındalığı yok derecesinde zayıftır. Bu anlamda ilkelce bakar aslında, doğa durumunda yaşar gibi. Onu kastetmedim şunu kastettim, hayır hayır şunu da kastetmedim bunu kastettim der durur. Anlaşılmak ihtiyacı içindedir. Halbuki ne kastettiğini o da bilmez veya bilse bile hep kastını değiştirir. Kuzu postunda bir kurt olma haline devam eder. Ve kişiliğinin sahte olduğunu bilmez. Sadece kıskançlığı organizmasını diri tutar. Tutarsızlık ve komplekslerinin ayırdına varamaz. 10 dakika önce söylediğinin tersini söyleyebilir. O andan 10 dakika sonra yine tersini söyleyip başa dönebilir. Mantığı dikiş tutmaz. Böyle birisi ne olduğunun çok farkında olmasa da etrafına rahatsızlık/huzursuzluk verir. Bozmaktan hoşlanmak gibi sadist bir yönü vardır. Verdiği soğumayı bilmez, kendisinin masum bir çocuk gibi iyi niyetli olduğunu düşünür. Bu aymazlığı veya şuursuzluğu onu daha da zararlı kılar.
 
Çok çeşitli ortamlar söz konusu edilebilir kanısındayım. Çünkü kafamda iki özellikleri başat aslında. Kurnazlık ve ahmaklık. Bu iki özellik bazılarında hangi ortam ve eğitim düzeyinden gelirlerse gelsinler aşılamaz. Bu insanlar kendileri hayatta fazla bir değer üretmezler, sizin ürettiklerinizin alanında bir varlık ve görünürlük kazanmaya çalışırlar. Bu yüzden sinsidirler. Biraz işyerlerindeki climber’lar gibi (tam olmasa da).
 
Her zekinin akıllı olmaması gibi kurnazlar da akılla hareket etmezler aslında. Akıllı insan zekidir ama iletişimlerinde tilki gibi kurnazlık ve sinsilik yapmaz. Bu yüzden bir insanın kurnazlığı ahmaklığı derecesinde artar. Ahmakların size zararsız olacağını düşünmek yanlış olur. Siz dürüstçe aklınızı kullanırken o kurnazca ahmaklığını kullanır. Kurnaz ve ahmak bir dostunuz olacağına, dürüst ve akıllı bir düşmanınız olsun daha iyidir (bilinen sözler zaten)… Ahmaklığı aklın karşısına koyduğum açıktır. Ahmak zeki bile olabilir. Neden ahmaktır bu novella içinde? Neden kurnazdır?
 
Kurnazdır çünkü sizi neyin üzeceğini çok iyi hesaplar ve örneğin hiç ummadığınız bir anda gerek ciddi gerekse bir şaka kisvesi altında öyle bir kelime kullanır öyle bir laf eder ki zayıf karnınızdan vurmuş olur. Bu dostunuzun ahmaklığı, verdiği zararın farkında olamayacak kadar aptalca ve basit düşünmesinden kaynaklanabilir, sözünün nereye gittiğini düşünemeyecek kadar ahmak olmasından kaynaklanabilir, başka sebepler de olabilir. Siz bu davranışını eleştirdiğiniz zaman ise durumu dürüstçe telafi etmek yerine son derece masum olduğunu asıl sizin yanlış anladığınızı, tepki verdiğinizi söyleyecektir ve bunu bir mağdur edebiyatıyla sinik agresif bir tonda yine başkaca bir kurnazca cümleyle söyleyecektir. Ahmakların en önemli özelliği kurnazlıkla yürüttüğü mantığın doğruluğuna inanacak kadar kendini bir aymazlığa sürükleyebilmesinde yatar. (O da iyi ihtimalle.) Ahmak-kurnaz dostların ne zaman ne yapacakları belli olmadığı için, gün gelir öngörülebilir ve akıllı bir düşmandan daha zararlı olabilirler.

Madem hem ahmak, hem kurnaz, niçin dost ediniyoruz?

Baştan her şey bilinemez. Bir kişi bir şekilde sana çekilir. Bazı insanlar kendisine adım atanlara hiç bir zaman kayıtsız kalamayıp o kişiyi de yakın daireye alırlar. Biraz kucaklayıcı bir tavır gibi düşünebiliriz bunu. Dostluk aslında karşıdaki kişinin adımıyla başlamış ama senin geniş tutumunla da ilerlemiştir. Ve aslında biraz tanıdıkça, çözdükçe hissedersiniz o kişinin bir gün beklenmedik bir hareket yapabileceğini veya o “lafı” edebileceğini. Ve yine aslında o ana kadar böyle bir şey yapmaması için elinizden geleni yapmışsınızdır. Ama işte korktuğunuz başınıza gelebilir. Baştan kesmek gerekir denilebilir. Ama bu sefer de aşırı seçici bir insan olmaya başlayıp yalnızlaşırsınız. Kapıları tümden kapamak çözüm değil. En iyisi hayattan kaçmamak ve gaileyi sürdürmektir. Zira sizi şaşırtanlar da olur bu denklemde.