CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Kürt Sorunu’nu çözebilecek en önemli potansiyele, MHP ve HDP ile kurabilecekleri bir koalisyon hükümetinin sahip olduğunu söyledi.
BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlayan Tezcan, “Konuyu farklı bir yerden tarif eden MHP, diğer uçtan tarif eden HDP, merkezde ise sorunu ‘demokrasi sorunu’ diye tarif eden CHP var. Adına çözüm süreci, Kürt Sorunu, Doğu Sorunu, ne denirse densin; bu problemi çözebilecek en önemli potansiyel buradadır.” dedi.
Tezcan koalisyon görüşmelerinde masaya koyacakları 14 maddelik ilkelerinde ise çözüm sürecine “bilerek” yer vermediklerini söyledi.
CHP genel başkan yardımcısı, “Çözüm süreci meselesi eğer bugüne kadar geldiği biçimiyle tartışılırsa sıkıntı devam eder. İktidarın izlediği, çözüm süreci diye yönettiği çizgi, herkesin farklı pencereden bakmasına zemin yaratan bir çizgiydi. Biz ısrarla bu iş, parlamento içerisinde çözülsün dedik. Tam da bunun için diyoruz ki bütün bu problemleri çözecek temel iktidar biçimi, üçlü koalisyondur.” diye konuştu.
Pazartesi günü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan CHP’nin koalisyon ilkelerinde “Türkiye’nin 12 Eylül hukukundan kurtulması, parlamenter demokrasinin işler hale getirilmesi, Cumhurbaşkanının anayasal sınırlara çekilmesi, yolsuzlukla mücadele” gibi maddeler vardı.
CHP’nin koalisyon ilkelerinde çözüm sürecine değinmemesi eleştiri konusu olmuş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Pazartesi günü yaptığı açıklamada bu noktaya dikkat çekmişti.
‘Öncelikli seçenek’
Sorularımızı yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a göre CHP-MHP-HDP koalisyonu olmazsa olmaz tek seçenek değil ama “öncelikli” seçenek.
Tezcan bunun nedenini şöyle açıkladı:
“Parlamentoda, yüzde 60’lık blok var. Sandığın işaret ettiği tablo, CHP-MHP-HDP’den oluşan bir iktidar seçeneği. Türkiye’nin temel problemlerini çözebilecek, sivri uçları törpüleyebilecek, terör ya da bölünme tehdit ve kaygılarını tamamen ortadan kaldırarak büyük uzlaşmayı sağlayabilecek, Türkiye’nin ulusal bütünlüğü çerçevesinde meselelerini demokratik bir yolla çözebileceği iktidar seçeneği bu aslında.”
Karşılıklı ‘kırmızı çizgiler’
Tezcan’ın işaret ettiği bu seçeneğin hayata geçmesi ise hiç de kolay görünmüyor.
Çünkü çözüm sürecinin devamı, HDP’nin “kırmızı çizgisi”. MHP’nin “kırmızı çizgilerinden” biri ise bu sürecin son bulması.
MHP’nin hem milletvekili hem de oy oranının artışına ilişkin yorumlarda, çözüm sürecinde takındığı tavrın da etkili olduğu, HDP ile olası bir birliktelikte AKP’den kendisine kayan seçmeni kaybetme riski bulunduğu belirtiliyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin içinde yer alacağı veya destek vereceği formüllerin gündemlerinde olmadığını söylemişti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a göre ise bu zorluklar aşılabilir.
Partiler olası bir koalisyon birlikteliğini bir mevzi kaybetme ya da kazanma meselesi olarak değil, demokraside bir mevzi kazanma olarak görürlerse, sorunlar daha kolay çözülebilir.
Tezcan, Kürt Sorunu’na farklı bakan MHP ve HDP’nin 80’er milletvekili çıkardığını, “bu tabloyu kimsenin görmezden gelemeyeceğini”, Türkiye’deki bütün problemleri çözecek iktidar biçiminin “üçlü koalisyon” olduğunu söylüyor.
“Bu model ısrarla denenmeli. MHP ve HDP’nin bu çözüme ikna edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diyor.
‘Dışardan HDP desteği ya da CHP azınlık hükümeti’
CHP-MHP-HDP hükümetinin kurulamaması halinde, Bülent Tezcan’ın öngördüğü diğer seçenekler ise şöyle:
Partisinin ve MHP’nin kurduğu koalisyona HDP’nin dışardan ya da CHP azınlık hükümetine MHP ve HDP’nin dışardan desteği.
CHP Genel Başkan Yardımcısı AKP’le koalisyona ise kapıyı, tam kapatmasa da ardına kadar da açmıyor. Tezcan’ın bu konudaki görüşleri şöyle:
“Türkiye’yi normalleştirecek tek seçenek bu (AKP-CHP koalisyonu) diye koymak çok doğru değil. Üçlü koalisyon da (AKP-CHP-HDP hükümeti) normalleştirir. 14 temel ilke ilan ettik. Bu problemleri çözme konusunda samimi ve kararlı duruşu olan bütün hükümet seçenekleri denenebilir.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, olası bir erken seçimi ise uzak bir ihtimal olarak görüyor.
