/

İnsan neden/niçin var oldu

4 mins read

Birgün size dinle ilgili çoğu meseleyi anlatabileceğim zaman gelecek… Ama o güne kadar din hakkında konuşan, oradan nemalanan, pirim yapan biri olarak var olmak istemiyorum. İşin özü “var olmak” istediğimi de pek sanmıyorum. İnsan neden/niçin var olmak ister, onu da pek anlamış değilim. Var olmaktan kastımın ne olduğunu anladınız değil mi(?). Yaşam denen ve canlı organizmaların üremesi, yeme, barınma ihtiyaçlarının karşılanmasından bahsetmiyorum yaw! İnsanın kendinde var olduğuna inandığı kimi yetenek, beceri veya kazanımlarını teşhir ederek varolma çabasından, ilişkiler kurmasından, bir başkasını etkileme arzusundan bunun gibi pek çok şeyden bahsediyorum. İnsanın kendi farkındalığını anlaması, kendi varlığını hissetmesinden….

“İnsan, neden, niçin var oldu?” sorusunu sormaya başladığımız andan itibaren, işte bu var olma, kendini gerçekleştirme denen sevda bütün insanlık tarihinde görülmeye başlandı. İnsan haricinde kendinin niçin varolduğunu soran bir varlık yok. Varsa da şu ana kadar en azından karşılaşmadık. Var olan canlılar da bizimle konuşmuyorlar zaten. Her canlı kendi türüyle ilişki halinde… yahu demek isteğim, sokakta gördüğümüz bir köpek “Abi biz niçin var olduk? hawww” diye dönüp sormadığı…

İşte insanlık ‘biz niçin varolduk’ sorusunu sormaya başlayınca bizim bir amacımız olmalı gibi bir halüsinasyona da sürüklenmiş oldu. Soru yanlış demiyorum verilen cevabın yanlış olduğunu söylemeye çalışıyorum. Yani yeryüzünde var olma nedenini bir görev, bir sorumluluk meselesine bağlamaktan bahsediyorum. İş niçin yaratıldığın meselesinden başlayınca bu silsile; “burada neden çalışıyorsun, niçin böyle düşünüyorsun” gibi pek çok sorunun da gelmesine neden oldu.  Elbette tekraren diyeyim, soru sormak iyi güzel de mesele verilen cevaplarda. Tabii sadece verilen cevaplarla birlikte muhatabın o cevaptan ne anladığı da ayrı bir sorunsal belki en önemlisi…

Buna Kur’an’dan bir örnek vereyim. Yani insan niçin yaratıldı meselesine… Bütün teolog, dinci, fanatiklerin bu ayeti nasıl anlamlandırdıklarından…  (tamam din anlatmayacağım dedim ama bu ayeti örnek vermeliyim başka bir örneklik olmaz).  “Biz insanları ve cinleri bize kulluk etsinler diye yarattık” ayetini bilmeyen yoktur sanırım.  (Ayetin mealini, gramatik tahlilini sonra vereceğim)

Bütün dinciler bu ayetin insanın yaratılış amacını izah ettiğini anlatır dururlar. Yani bizi yaratan Allah’a aynı zamanda bir görev alanı tanımlarlar. “Allah bizi neden/niçin yarattı?” Allah adına cevap. “Ona kulluk edelim diye…”  Yani tee… Yunan’dan beri başlayan o felsefik sorunun cevabını bu ayet olduğunu idda ederler… Peki öyle mi?

Bu sorunu cevabını aslında “yaratılma” konusuna girerek vermeliyiz. Sahi Tales’den başlayarak, Pisagor’un, Platon’un anlattığı gibi bir “yaratılma” var mı? 

 

 

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Comment moderation is enabled. Your comment may take some time to appear.