Cemil Meriç Kimdir? Hayatının bir kronolojik özeti

9 mins read

Cemil Meriç’in düşünce hayatının bir kronolojik değişiminden bahsedeceksek kendi yaptığı tasnife; 1917-1925: Koyu müslümanlık devri. 1925-1936: Şoven milliyetçilik devri (Meriç soyadından önce bir ara Şaman ve Yılmaz soyadlarını kullanır). 1936-1938: Sosyalistlik devri. 1938-1960: “Âraf” dediği kuluçka devri. 1960-1964: Hint devri. 1964’ten sonra ise sadece Osmanlıdır

Cemil Meriç Kimdir? Hayatının bir kronolojik özeti 1

1912 yılında Meriç nehri yakınlarındaki Dimetoka’dan Antakya’ya göç eden bir ailenin çocuğu olarak Reyhanlı (Eski adı ile Reyhaniye) ilçesinde doğdu.

1923 yılında Reyhaniye Rüşdiyesine başladığı oradan eğitimine 1928’de Antakya Sultânîsi’ne (Lycée d’Antioche) geçti. 1935’te liseyi bitirmesi gerekirken o dönem Fransız mandası altındaki Antakya’da liseler on bir yıldan on iki yıla çıkarıldığı için mezun olamadı.

1936’da İstanbul’a gitti ve on ikinci sınıfı Pertevniyal Lisesi’nde devam etti. Bu sırada Nazım Hikmet ve Kerim Sadi başta olmak üzere dönemin solcu aydınlarıyla tanıştı.

1936 Mayısında Antakya’ya döndü.
İskenderun’a bağlı bir köy okulunda 9 ay öğretmenlik yaptıktan sonra İskenderun Tercüme Bürosu’nda başkan yardımcısı oldu. Nahiye müdürlüğü, Türk Hava Kurumu’nda sekreterlik ve belediyede kâtiplik gibi görevlerde bulundu.
Nisan 1939’da göz altına alınarak Antakya’ya götürüldü. 1938’de kurulan ve 1939’da Türkiye’ye iltihak eden bağımsız Hatay hükümetini devirmekle suçlandı; idam talebiyle yargılandı, ancak beraat etti.

1940’ta tekrar İstanbul’a gitti ve iki yıl Yabancı Diller Yüksek Okulu’na devam ederek 1942 Haziranında mezun oldu. Fransızca öğretmeni olarak tayin edildiği Elazığ Lisesi’nde iki yılı aşkın bir süre görev yaptıysa da öğretmen eşinin tayininin Elazığ’a çıkmaması ve çiftin bu şehirde iki çocuk kaybedip ancak İstanbul’da doğum yapabileceğinin anlaşılması üzerine 1945’te Elazığ’daki öğretmenlik görevinden ayrılıp İstanbul’a gitti.

1945’te oğlu Mahmut Ali, ertesi yıl ise kızı Ümit dünyaya geldi. 1946’da İstanbul Üniversitesi’nde Fransızca okutman olarak göreve başlayan Meriç, 1974’te emekli oluncaya kadar Fransızca okutmanlığı sürdürdü bu arada bir yıl kadar Yirminci Asır dergisinde yazılar yayımladı. Victor Hugo’nun Hermani adlı piyesini manzum olarak tercüme etti. Işık Lisesi’de Fransızca dersleri verdi (1952-1954)

İçine kapalı bir çocukluk dönemi geçiren Meriç’in kitapların dünyasına yönelmesi erken yaşlarda başlar. Antakya’da çıkan Yeni Gün gazetesindeki “Geç Kalmış Bir Muhasebe” başlıklı yazısıyla (23 Eylül 1933) yayın hayatına atılmış, Tarık Mümtaz’ın (Göztepe) çıkardığı Karagöz’de yazıları ve “Fırsat Yoksulu” mahlasıyla şiirleri yayımlanmıştır. İstanbul’a geldikten sonra “Honoré de Balzac” başlıklı ilk yazısı İnsan dergisinde neşredilmiş (1941), Ayın Bibliyografyası dergisinde tercüme tenkitleri yapmış (1942-1943), başında uzun bir Balzac incelemesinin de yer aldığı Altın Gözlü Kız çevirisi yayımlanan ilk eseri olmuştur (1943). 1944-1947 yılları arasında Yurt ve Dünya, Yücel, Gün, Amaç dergilerinde tercüme tenkitleri, Fransız edebiyat ve düşüncesi üzerine incelemeler neşretmiş, Balzac çevirilerini de sürdürmüştür. Maarif Vekâleti’nden tercüme teklifleri almış, yarım kalan Emile (J. J. Rousseau) çevirisinin ardından Hernani (V. Hugo) çevirisi “klasikler” dizisi arasında çıkmıştır (1956). 1955 yılında günlük tutmaya ve “Quinze-Vingts Geceleri” adlı bir roman yazmaya başlamışsa da devam etmemiştir. Aralıklarla yirmi yıl sürdüreceği günlüklere (jurnal) ise 1963’te başlayacaktır. 1960-1964 yıllarında mesaisinin neredeyse tamamını Hint edebiyatına vermiştir.

1978-1984 yıllarında çoğu Kubbealtı’nda olmak üzere konferanslar veren Meriç, 1980’de br edebiyat tarihi ve düşünce tarihi niteliği taşıyan “Kırk Ambar” adlı eseri Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü’ne layık görüldü.

1981’de Ankara Yazarlar Birliği tarafından “Yılın Yazarı” seçildi. 1981’de basılan yarı derleme, yarı telif Bir Facianın Hikâyesi’nde yakın tarihin yeni bir muhasebesini yaptı.

Eserleri. Hind Edebiyatı (İstanbul 1964, genişletilmiş 2. baskı, Bir Dünyanın Eşiğinde, İstanbul 1976); Saint-Simon: İlk Sosyolog-İlk Sosyalist (İstanbul 1967); Bu Ülke (İstanbul 1974); Umrandan Uygarlığa (İstanbul 1974); Mağaradakiler (İstanbul 1978); Kırk Ambar (İstanbul 1980, İletişim Yayınları’nın bastığı külliyat içinde iki cilde bölünmüş ve I. cildi 1998’de Kırk Ambar: Rümuzül Edeb başlığıyla bazı ekleme ve çıkarmalarla yayımlanmıştır); Bir Facianın Hikâyesi (Ankara 1981); Işık Doğudan Gelir (İstanbul 1984); Kültürden İrfana (İstanbul 1985); Jurnal I-II (İstanbul 1992-1993); Sosyoloji Notları ve Konferanslar (haz. Ümit Meriç, İstanbul 1993).

Cemil Meriç hakkında çıkan yayınlar: Mehmet Tekin, Cemil Meriç: Şair, Filozof, Yazar (Antakya 1991); Ümit Meriç Yazan, Cemil Meriç (Ankara 1993; 2. baskı Babam Cemil Meriç, İstanbul 1998); Ahmet Turan Alkan, Doğu ve Batı Arasında Cemil Meriç (Ankara 1993); Halil Açıkgöz, Cemil Meriç’le Sohbetler (İstanbul 1993); Necmettin Şahiner, Cemil Meriç’le Nur Sohbetleri (İstanbul 1994); Cemil Meriç ve Bu Ülkenin Çocukları (haz. Ergün Meriç – Ayşe Çavdar, İstanbul 1998); Mustafa Armağan, Düşüncenin Gökkuşağı: Cemil Meriç (İstanbul 2001); Cafer Vayni, Cemil Meriç (Ankara 2002); Mehmet Tekin, Cemil Meriç’in Konuşmaları (Konya 2003). Bunlardan başka Türk Edebiyatı dergisi Ağustos 1987 sayısını Cemil Meriç’e ayırmış, Gösteri dergisi Eylül 1989 tarihinde bir “Cemil Meriç eki” yayımlamış ve son olarak Kitap Haber dergisi Haziran-Temmuz 2004 tarihli 21. sayısında kapsamlı bir Cemil Meriç dosyasına yer vermiştir.

Cemil Meriç Kimdir? Hayatının bir kronolojik özeti 2

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.