Dünün Küçük Ordu’sundan Bugünün Büyük Ordu’suna

5 mins read
Dünün Küçük Ordu'sundan Bugünün Büyük Ordu'suna

Dünün Küçük Ordu’sundan Bugünün Büyük Ordu’suna

Dünün Küçük Ordu'sundan Bugünün Büyük Ordu'suna

1945’lerin küçük Ordu’suna bakar mısınız? Denize akan öndeki küçük dere Bülbül, az ileride görülen büyük dere ise Civil oluyor. Büyük fırtınada ahşap yolcu iskelesi yıkılınca fotoda görüldüğü gibi yük iskelesi bir süre tek iskele olarak kullanılmıştı.

Solda kumsala yakın büyük bina 1939’da yapımına Almanlarca başlanan Halk Eğitim binasıdır. Alman’lar 2. Dünya harbi başlayınca Halk Eğitim Binasını içini yarım halde bırakıp memleketlerine dönmüşlerdi. Bina epey bir süre tamamlanmak için ödenek beklemişti.

Yine Ordu’nun en hareketli yoğunluk merkezinin Düz mahalle olduğu görülüyor o yıllarda…Bülbül deresinden sonra ortalıkta hiç bir şey gözükmüyor…Şimdiki Yeni Mahalle, Akyazı, Durugöl tarafının tamamen fındık bahçesi ve mısır tarlası olduğu zamanlar… Düz mahallede 19 Eylül ilk okulu ve eski kilise (Şimdi OBKT) olan binaları tanıyabildiniz mi?

Millet Düzü, Yalı camii, Orta camii o yıllarda da kentin merkezi simgeleri…Stadyumun olduğu yeşil alanlarda henüz boş ve tarımsal faaliyet yapıldığı gayet net biçimde seçiliyor. Evler ise genelde iki katlı kagir binalar ama çoğu bahçeli nizam olarak yapılmış…
Yıllar geçtikçe, Ordu’da betonarme binalar çoğalmış, köylerden kente göçler yoğun biçimde başlamış, herkes başını sokacak bir ev almaya çalışmış, eskilerin yerine hızla değişimler olmuş… Eski alanlar tamamen dolup, yerleşim için artık boş alan kalmayınca şehir Turnasuyuna ve Uzunisaya kadar dayanmış…

Nizamettin ile Bucak mahallesi sırtlarına, Şahincili tepelerine doğru çok katlı yüksek binalarla şehir artık yeşilden beton rengi olan griye dönmüş vaziyette…

Bugün yedi düvele öğündüğümüz Ordu’nun bu durumda işi oldukça zor görünüyor… Artık büyümüş Ordu’nun çarşısında pazarında sokağında kimse kimseyi tanımıyor… Herkeste bir telaş bir koşuşturma gidiyor…Bir zamanlar bu kentin simgesi olan o tanıdık küçük yerel esnaflar tek tek kapanıyor…Artık her köşeye ulusal çapta yabancı kökenli zincir mağazaların şubeleri açılıyor…

Şu son salgın hastalıkla birlikte her türlü günlük alışkanlıklarımız, birbirimize olan mesafemiz düğünlerimiz, sosyal hayatımız, geleneklerimiz, cenazeden mevlide, yemeden içmeye kadar tüm yaşantımız değişti.. Yaşlı kuşaklar da bu baş döndüren garip değişime uyum sağlamaya çalışıyorlar… Gördüğümüz kadarıyla çoğu insanlar eski doğal yaşama geri dönmek için köyüne yerleşmenin yollarını aramaya başladılar bile…

Ve bir daha da o eski sıcak dostlukların olduğu yıllarımız asla geri gelmeyecek… 1945’lerin Küçük Ordu’sundan bugünün Büyük Ordu’suna çaresizce ve istemsizce evrilmişiz… Bugün geldiğimiz nokta aslında her yönden o kadar düşündürücü ki… Allah hepimizin yardımcısı olsun…

Naim Güney

Ordu yerel tarih araştırmacısı. Gazeteci, yazar.

"Tarih" geçmişle gelecek arasında köprü kurmaya imkan tanır ve dün ne olduğumuz, gelecekte ne olabileceğimize dair bize fikirler verir"