Babam “el insaf, bodrumda bir porsiyon dönere 370 lira almışlar” diye köpürüyor. Sana ne, bodruma giden, o parayı veren düşünsün, diyorum ama nafile! Insan biraz utanır, Allahtan korkar, soyguncu bunlar…
Babama katılmıyorum. Kimse kimseye zorla birşey satmıyor. Alan razı satan razı. Bir türkücünün hurdaya çıkmış arabasına bir trilyon yüz bin liranın verildiği bir zamanda döner fiyatı çok düşük. Fatihin portresine verilen 6-7 trilyonla, kaç kişinin o dönerden yiyebileceğini bir hesaplayalım bakalım
Birileri de sanatçılara verilen 30 trilyonu dert etti. Bunlar sanatçıları asgari ücretle geçinen zenciler zannediyorlar. Biz sadece bize değil, sanatçılarımıza da yeteriz. Kampanya yapılsın yine 10 lira veririm. 3 milyon kişi onar tl verse 30 milyon eder. Elimizin kiri.
Bu arada, senin baban öldü, onu niye bu işe karıştırıyorsun diyebilirsiniz. Bu bizim huyumuz; kendimiz söyleyemediğimizi ölülerimize söyletiriz. Bi kere bizim ölülerimiz ölmez!!! Hatta asıl kıymetleri öldükten sonra anlaşılır. Her vesileyle hürmetimizi bildirir, övgülerle yere göğe sığdıramayız. Bugün yaşıyor olsalardı belki de en ağır şekilde eleştirilecek, hatta çeşitli ihanetlerle suçlayacaktık ama yaşamıyorlar işte.
Şahısları ululamanın arkasında, kişinin kendisine pay çıkarma güdüsü vardır. Diyelim ki ben beş para etmez bir adamın ama herkesin hürmet ettiği veya çekindiği birinin adamı olursam, bu izzetten dolaylı olarak bana da pay düşer. Bena düşense her firsatta ona methu senalar dizmektir.
Ölülerimizi rahmetle yad etmeyelim mi? Edelim tabi ama iş benim babama gelince niye tavır değiştiriyorsunuz?
Siz de bilirsiniz, babasının mezar yerini bilmeyenler, başkalarının mezarina yüz sürerken resim çekip paylaşıyor. Mabel Matiz’e kızdığınız kadar bunlara da kızsanıza!
Insanlar çoğunlukla bazi ölülerin ötekilerden daha kiymetli olduklarına inanırlar. Akibet toprak diyenler bile toprağa/mezara kondurulan/dikilen taşa, demire dokunmayı ibadet ya da minnettarlığını dile getirme olarak ifade eder. Orada bir torba kemikten başka bir şey olmadığını bile bile hem de!
Döner mevzuuna dönersek; mevzuata uygundur. Herkes herşeyi yememeli, kullanmamalı, satın almamalı. Fakir haddini, zengin hesabını bilecek. Bu ayrımcılık değildir. Belki öncekiler sonrakilerden daha şanslı! Zaten Diyanet Işleri başkanımız fakirlerin Allaha ve cennete daha yakın olduğunu ifşa ederek görünürdeki bu ayırımcılığın yapay ve geçici olduğunu bildirmiştir…
Bodruma gideceklere şimdiden afiyet olsun. Paran yoksa bir deve bir pula pahalı sayılır, varsa bin pula ucuz.
Iyi pazarlar efenim
