Sorun nerede?

9 mins read
Mahmut Karaman
Mahmut Karaman

Birey veya grup olarak duygusal düzeyde yaşanan değer ve anlamların da sosyolojik kapsamda bir anlam ve önemi yoktur.

-Özel eğitim almış, kariyer yapmış, çok bilmiş geri zekalı elit kişi veya züppelerin dini/ahlaki, felsefi, sosyolojik/kültürel konu ve sorunları, bir kısım sınıf, salon ve localarda teorik/akademik/ bilimsel/soyut/teorik soyutlamalar/genellemeler şeklinde gece yarılarına kadar konuşmalarının sosyolojik kapsamda bir anlam ve önemi yoktur.

-Yine kişi ve grup ile sınırlı, “kategorik/mafyatik/masonik localarda gerçekleşen pratik/davranışların/ faaliyetlerin de sosyolojik kapsamda bir anlam ve önemi yoktur.

Kısaca ideler alemindeki değerlerin sosyolojik bir önemi olmadığı gibi kişi ve gruplar ile sınırlı duygusal düzeyde yaşanan değerlerin veya teorik bilgilerin ve grup içinde gerçekleşen özel/kategorik davranışların da sosyolojik açıdan bir anlam ve önemleri yoktur.

-Genel olarak kültür veya özelde din veya ahlak sistemlerinin analitik açıklaması değerler>normlar>davranışlar sıra düzeni içinde yapılır. Ancak pratik/davranışsal/sosyolojik inşa süreçleri değerler>davranışlar üzerinden gerçekleşir. Şüphesiz normatif eğitim bireylere çok daha bilinçli bir davranış kazandırır, ancak salt normatif eğitim ile bir davranış ortaya çıkmaz. Davranışı ortaya çıkaran değerlerin içselleştirilmesidir, değerlerin içselleştirilmesi ise ilk çocukluk yıllarından başlayarak büyük oranda taklit düzeyindeki pratik davranışlar ile olur. Salt normatif eğitim ile davranışlar ortaya çıksaydı bugün genel olarak kültürel normlar, özel olarak din veya ahlaki normların yaşanması konusunda hiç bir sorunumuz olmayacaktı, çünkü bu konularda bilgi düzeyinde hiç bir sorunumuz yok, yani bilmediğimiz bir “doğru” yok. Ama sorun bilgi düzeyinde değil, davranış düzeyindedir. Herkes, kültürel, dini ve ahlaki doğruları biliyor, ama kimse yaşamıyor. Tekrar etmek gerekirse normatif düzeyde bilinen bilgilerin kaynağı olan değerlerin içselleştirilmesi gerekir. Bu içselleştirme süreci pratik davranışlar ile olur, normatif/teorik salon gevezelikleri veya züppelikleri ile değil…

–Genel olarak bireysel düzeyde insan, toplumsal düzeyde halk içselleştirdiği/benimsediği ve hoşlandığı, heyecan ve zevk düzeyinde tatmin yaşadığı değerleri davranışlarına dönüştürerek yaşar/yaşamaya çalışır. Bunun (değerler>davranışlar arasındaki) sebep sonuç ilişkisinin ahlaki, dini, felsefi, psikolojik ve sosyolojik açıklamasını yapmak halkın işi değil, bir takım din adamlarının, filozofların veya psikolojik ve sosyolojik süreçleri bilen, özel eğitim almış bir takım züppelerin işidir. Ama gerek din adamları veya filozoflar veya söz konusu züppeler kürsü, sınıf, salon veya kapalı mahfillerde yapacakları normatif konuşma ve açıklamalar ile bir yaşayan kültür/din/ahlak sistemi kuramazlar. ancak söz konusu kişiler muhteşem bir şekilde teorik ve sistematik açıklamalarını yaptıkları normları davranışlarına indirerek halka önder ve rehber olarak, halkın önüne uygulayacakları model davranışlar koyarlar ise halk onları taklit eder. Söz konusu kültürel/dini/ahlaki sistem bir yandan halk tarafından yaşanırken bu aktörler yine ilgi duyan özel, akıllı, zeki, seçkin kişilere cami, sınıf ve salonlarda normatif açıklamalarını yapmaya devam ederler…

Aksi halde özel gruplara yönelik kategorik/masonik/mafyatik salt normatif / teorik açıklamalar ile ( ne kadar muhteşem bir şekilde açıklanır ise açıklansın) hiç bir kültür, hiç bir din veya ahlak sistemi var olamaz.

Örneğin caminin içindeki vaazlarda “iyilik, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma” konularında ne kadar ayet ve hadis okunursa okunsun, caminin kapısında dilenci var ise veya evsizler o caminin bahçesine sokulmuyor ise o din pratikteki ömrünü tamamlamış, sadece teorik bir konu haline gelmiş demektir… Aynı şekilde caminin arka sokağında karnını doyuramayan bir çocuk veya bir aile var ise o din sosyal hayattan çekilmiş, bir kısım hikaye veya kıssalardan ibaret teorik bir vaaz/sohbet konusu veya merak düzeyleri yüksek bir kısım züppeler için bir inceleme konusu, veya akademik bir kariyer konusu, veya akıllı/zeki çocukların ilgi duyduğu bir sunum konusu haline gelmiş demektir.

Aynı şekilde “sanatta, edebiyatta, bilimde” (hatta bilim felsefesi ile ilgili bir dönem dersi ben yapsam bile) hata “hadis, tefsir, kıraat ilminde” en muhteşem eserleri yazın/yazdırın ve sınıf, salon ve amfilerde istediğiniz kadar konuşun, anlatın ve konferans verin. Toplumda karşılığı olmayan seçkinci/elitist/mafyatik/masonik/kategorik özel gruplar ile sınırlı kapalı loca faaliyeti olur, yani züppelik olur.

Kısaca, toplumu yanımıza almadan ve toplumla birlikte yapmadığımız/yaşamadığımız sadece bir takım salonlarda konuştuğumuz hiç bir seçkin/özel/yüksek sanatsal, bilimsel, edebi, felsefi ahlaki, dini bilgininin toplumsal açıdan bir anlam ve önemi yoktur.

Kültür, din, ahlak sistemleri kişilik düzeyinde aile, sokak ve mahallede yaşanır. Konuştuğu, savunduğu kültürü, dini ve ahlak sistemini kişilik düzeyinde ailede, sokakta ve mahallede pratik davranışlar ile yaşamayan/yaşayamayan kişi/ler ya ahlaksız/sahtekar ve münafıktırlar, ya da sözleri ile davranışları arasında ilişki olmayan kişilikleri/zihinleri parçalanmış dissosiyatif kimlik bozukluğu yaşayan hastalardır.

Bunu kafanıza koyun, ve bunu anlayın artık!

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2386 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2386): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2146): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2386