Fikrikadim’de 2014 yılından itibaren yazılar, röportajlar hazırlamaya çalıştık okuyucularımıza…
Hemşirelikle ilgili bu röportajın yeri benim için başka oldu. Aslında salgından önce yapmıştık. Ben de senelerdir hemşirelik yapıyorum ve sitemizde sağlık alanında neler yapabiliriz diye araştırmalar yaparken bunun sonucu bizi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi’nin ilk 14 mezunundan biri olan Sayın Hocamız Yard.Doç.Dr. Selva Erhan Şentürk’e götürdü. Kendisiyle röportajımızı gerçekleştirdikten sonra salgından dolayı üzerinde biraz zaman geçse de yayınlamak için en uygun zamanın 12 Mayıs Hemşireler Günü olduğuna karar verdik…Ben de hemşireyim ve onlarca hemşire tanıdım ama yıllardır hemşireliğe bu kadar aşık birini görmedim, desem yeridir. Çocukluğunda hemşirelere duyduğu hayranlık tam anlamıyla kaderini belirliyor. Röportaj sırasında hala aynı şevk ve heyecanla bunu anlatırken gözlerinde de bunu görüyorum. Abarttığımı düşünebilirsiniz fakat izleyince siz de göreceksiniz.
Sayın Hocamız Selva Erhan Şentürk Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi’nin 1965 yılında verilen ilk mezunları arasında. Daha sonra üniversitede kalıp akademik çalışmalarına devam ediyor. Okul idaresinde görev alıyor. Sahada kendisine ihtiyaç duyulunca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (ÇAPA) hemşirelik müdürlüğü görevine getiriliyor ve burada hemşirelik yönetimini kurarak çok önemli hizmetlere imzasını atıyor. Bir ömrü hemşirelik mesleğine hizmetle geçmiş ve kendi mesleki hayatıyla başlı başına hemşirelik tarihine geçen Hocamızın ne güzeldir ki “Hemşirelik Tarihi” adlı akademik kitabı da bulunmaktadır.
Korona salgını bize birçok şey öğretti… Bunlardan en önemlisi hasta bakımının önemi. Bu salgında sağlık sistemimizin en önemli başarılarından biri hasta bakım sisteminin çok iyi çalışmasıdır. Zira hepimizin bildiği gibi kovid-19 enfeksiyonun ne aşısı ne de tedavi edici ilacı bulunmaktadır. Bu açığı hastalara sağladığımız bakım hizmetiyle kapattık. Bizi diğer ülkelerden ayıran tek etken buydu. Yani hasta bakım hizmetinin kalitesi… Bu hizmeti geliştiren, belli bir standartı kazandıran Türk Hemşireleri’dir. Bu durum şimdi anlaşıldığı gibi gelecektede de yazılacaktır.
Umarım hemşirelerin ekonomik ve özlük hakları bu anlaşılan değerle birlikte hakettiği yeri bulur.Bir gün böyle olacağına canı gönülden inanıyorum. Bu röportajı en başta sahada covid hastalarına bakan hemşire arkadaşlarım olmak üzere tüm hemşire arkadaşlarıma hediye etmek istiyorum. Hemşireler günümüz kutlu olsun…
