/

Cumhuriyet iyi güzel hoş da…

4 mins read
Hayati Esen
Hayati Esen

Cumhuriyetin 92’nci yılı… 1923’den bugüne geçen zaman… Cumhuriyet bilincimiz; tecrübemiz, beklentilerimiz, taleplerimiz, isteklerimiz ve elbette istemediklerimiz daha neler neler… Cumhuriyetin vatandaşları, yurttaşları, cumhuriyetin istenen çocukları ve istenmeyen çocukları…

Cumhuriyet varlığını hep ötekiyle tanımladı. Hep bir ötekiyle yaşadı…

Elbette cumhuriyetin kuruluşu kolay olmadı yönetmek de. Osmanlının son dönemlerinden itibaren başlayan sistem ve devlet krizi, kurtuluş savaşının ardından yeni bir devlet ve onun tacı cumhuriyetle sonuçlandı. Cumhuriyet, sadece saltanatı kaldırmadı. Saltanatın temsil ettiği hilafeti ve o hilafetin varlığını meşrulaştıran her türlü simgeyi de… Saraylı ve teba ayrımından sonra halk ve vatandaş ayrımını da öğretti…

Cumhuriyet, Anadolu halkını sevdi mi, ona gün yüzü gösterdi mi? Bilmiyorum. Halen cevaplanamamış, cevaplayamadığım bir soru. Ama Anadolu halkı cumhuriyeti sevdi. Her türlü ötekileştirici dile rağmen onu sahiplendi. Köylü dendi. cahil, yobaz dendi. İki karıyla evli baldırı çıplaklar dendi. Alevi dendi, sünni dendi… Sağcı, solcu, ateist, mürteci, terörist, dinsiz, vatan haini de dendi. Yasalar, kanunlar çıkarıldı yetmedi darbeler yapıldı… Öyle de olmadı; kontrol etmek için sivil toplum kuruluşları tesis edildi, şeyhler yetiştirildi, cemaatler kuruldu… Cumhuriyet, ‘halkı’ zaptu-rapt altına almak, ‘vatandaşı’nın egemenlik alanını halka kaptırmamak için her şeyi yaptı. Yine de halk cumhuriyetten vazgeçmedi. Bir defa olsun cumhuriyete küsmedi. Onu anlamaya, sevmeye onunla iyi geçinmeye çalıştı. Ne de olsa Anadolu halkı kaç imparatorluk görmüş, geçirmişti. Cumhuriyet, ne batıdaki gibi burjuvazinin güçlendirdiği, geliştirdiği demokratik içeriğe sahip olabildi, ne de topluma batıdakinin benzeri vatandaş olma güvencesi verdi. Bir iktidar ve ideolojik kavganın geniş münbit arazisi olarak kullanıldı. Bu arazide kendisine bir vatandaş yarattı. O vatandaşın adı Türk oldu. Halk ise ya mürteci, ya alevi, ya kominist yahut başka bir şey ama asla Türk olmadı… Halk olmaktan çıkmak için Türk olmak gerekti. O Türk, öykünmeci batıcı, zihinsel oryantalist ama ilginç bir ironiyle batı,doğu düşmanıydı, Kısaca “Türk” olmayan her şeyin düşmanı. Bu Türk, cumhuriyetin made in Türk’ü oldu kısaca… 90 yıllık tarihi süreçte üretilen canlı türünün tek görevi oldu; kurulan düzeni korumak. Kimi zaman bu düzen koruyucu Türklere, kemalist dendi, kimi zaman ulusalcı, solcu, kimi zaman İslamcı

Görev(?) İngiliz sermayesi, Amerikan hegemonik askeri gücü ile belirlenmiş serbest piyasa ekonomisini korumak. Kendi aralarındaki kavga ise “Bu gavurun sermayesini ben korumalıyım onun sağladığı imkanlardan faydalanarak malı ben götürmeliyim” oldu… 

Aradan 92 yıl geçti… Cumhuriyet iyi hoş…

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Comment moderation is enabled. Your comment may take some time to appear.