/

Bireyin Kendi Devletini Kendi Kurma Hakkı

6 mins read
Modern Devletin Mitleri ve Tetikçileri

İnsanın; yaşam tecrübesini, karşılaştığı sorunları, geliştirdiği yöntemleri ve içselleştirdiği bilgiyi, mağara duvarlarına resimle aktardığı dönemden günümüze elli bin yıl geçti. Resmin somut gücünün, entelektüel birikimin taşınmasında sınırlı kaldığı ortaya çıktığında; soyut düşünce gelişmiş demekti ve takvimler M.Ö 3000’li yılları gösteriyordu. Sümerlerin çivi yazısını bulmalarıyla mevcut düzen de değişmiş oluyordu.

Dinlerin, devletlerin, medeniyetlerin sürdürülebilir olmasında yazının önemini hatırlatmaya gerek yok. Yazı; din, bilim ve siyaset için en önemli iletişim aracıdır ve gücü elinde bulundurmanın imkânıdır. İktidarın, kontrolü elinde tutmak amacıyla geliştirdiği bilgi, sermaye ve nüfuzun sonraki nesillere aktarma işlevini gören en önemli araçtır. İktidar ve bilgi arasında var olan ilişkiler yumağına Kuran: “Ayetlerimizi az bir karşılığa satmayın” (Bakara:41) ayetiyle işaret ederek; bilgiyi satan din/bilim adamına seslenmektedir. Yazının Tanrı’nın ayetlerinden biri olduğunu Kuran: “… Kaleme ve yazanlara andolsun.”(Kalem Suresi: 1-2) ayetiyle işaret eder. Bu ayetle yazı ve bilgi arasında var olan ilişkiyi göstermiş olur. (Hatırlatmak için söylemeliyiz ki ayet, sadece kitapta yazılı olan metnin kendisi değildir.)

1450 yılında icad edilen matbaa; basılı bilgiyi kitlelere yayarak, okur-yazarlığı modern dönemin karakteristik bir özelliği haline dönüştürdü. Bilginin yaygınlığı arttıkça, güç ve iktidarın paylaşımı modern-devletin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Ve devlet yeniden tanımlanmıştır…

Modern devlette muktedirlerin nüfuz alanı ise geliştirilen hukukî ve siyasal tanımlarla anayasa adı verilen konsensüsle belirlenmiştir. Tanrının yeryüzündeki temsilcisi olan kral ortadan kalkarken; soyut düşüncenin temsilcisi anayasa, paganist dinin ve devletin hakemliğini üstlenmiştir ki bu seküler/laik devlet tanımının karşılığıdır.

20.yüzyılın son çeyreğinde ise bilgisayarın dünyada yaygınlaşmasıyla başlayan süreçte yeni bir yazı formu gelişti. Bu form insanlığın geliştirdiği fonetik alfabenin ötesinde bir yapıya sahip… Hatta bizler bilgisayarda kullandığımız fonetik alfabenin görünürlüğünü, sesli olarak işitmemizi kullanılan bu yazıya/yazılıma borçluyuz. 

Bu yazılımı kullanan birey, kitlesel ağın/internetin sağladığı bilgiye sadece hızlı bir şekilde ulaşmıyor, aynı zamanda o bilgiyi etkiliyor. Modern dönemin bilgisinden etkilenen nesne değil; o bilgiyi değiştiren, dönüştüren bir özne haline geliyor. Bu nedenledir ki modern dönemin seküler bilimi, ekonomisi ve nüfuz alanı değişiyor.

Seküler demokrasinin dünyaya egemen olan siyasal aklı liberal demokrasi de bitiyor. Artık örgütlenme biçimi ve hak arama şekli, bir araya gelen kalabalık kitleler halinde değil; farklı mekânlarda aynı düşünceyi savunan –savunmayan bireyin sanal dünyada organize olmuş haliyle şekilleniyor. Böylece siyaset ve ideolojiyi belirleyen “kalabalıklaşan birey” ortaya çıkmaktadır. Modern seküler devleti var kılan sınıfsal ayrımı yıkarak; kendi sınıfsal tanımını geliştirmektedir. Devlet dediğimiz organizasyon kalabalıklar içerisinde yer alan bireyi değil, kullandığı yazılım aracılığıyla “kalabalıklaşan bireyi” tanımlamalıdır. Ancak devlet böyle bir tanımı gerçekleştirebilme yeteneğine sahip olmadığından birey, devleti belirleyen olarak “kendi devletini kendi seçme hakkının” ötesine geçerek “kendi devletini kendi kuracaktır”.

Böylece devlet, soyut aklın bizden istediği düzenin adı olacaktır.

Not: Yazı, aşağıda linki verilen makalenin devamı olarak kaleme alınmıştır:

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.


Fatal error: Uncaught TypeError: fclose(): Argument #1 ($stream) must be of type resource, bool given in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php:2386 Stack trace: #0 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2386): fclose(false) #1 /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php(2146): wp_cache_get_ob('<!DOCTYPE html>...') #2 [internal function]: wp_cache_ob_callback('<!DOCTYPE html>...', 9) #3 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/functions.php(5420): ob_end_flush() #4 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(324): wp_ob_end_flush_all('') #5 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php(348): WP_Hook->apply_filters('', Array) #6 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/plugin.php(517): WP_Hook->do_action(Array) #7 /home/fikrikadim/public_html/wp-includes/load.php(1270): do_action('shutdown') #8 [internal function]: shutdown_action_hook() #9 {main} thrown in /home/fikrikadim/public_html/wp-content/plugins/wp-super-cache/wp-cache-phase2.php on line 2386